tag:blogger.com,1999:blog-62720715972164389472024-02-19T12:25:56.435+03:00fenbilim.xyzFen bilimleri konu anlatımları, teknolojik gelişmeler, gündelik olayların açıklamaları, deneyler ve bilim adamlarının öyküleri...cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.comBlogger26125tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-81813848292993105362016-02-14T19:05:00.000+02:002016-02-14T19:05:57.732+02:00Sir Isaac Newton<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhnpoDnLqTDReoAw75OomQBBeHw12A3ANkI6csqNGLemYL95k01rSzWKy2PpFiOOIOUyBSHiK6_y9Z1QyUx9oVM4nHuyPGv7Yvi0sHidu0H7WeNM76xaoUd6ZQYF-wEfB6OLZev5YuMPb_/s1600/isaac-newton-clipart-1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhnpoDnLqTDReoAw75OomQBBeHw12A3ANkI6csqNGLemYL95k01rSzWKy2PpFiOOIOUyBSHiK6_y9Z1QyUx9oVM4nHuyPGv7Yvi0sHidu0H7WeNM76xaoUd6ZQYF-wEfB6OLZev5YuMPb_/s200/isaac-newton-clipart-1.jpg" width="122" /></a><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Isaac Newton demiştir ki düşmek diye bildiğimiz şey aslında nedir? Newton her şey hakkında derin düşünmeyi seven daha fazla bilgi edinmek isteyen çok meraklı bir kişiydi. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> O zamanının en önemli matematikçileri arasında yer aldı. Işığın doğası ve renkleri hakkındaki buluşlarının yanında en meşhur buluşu olan yer çekimi kanununu keşfetti.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Sir Isaac Newton 1643 yılında doğdu. Çiftçi olan babası Newton doğmadan 3 ay önce ölmüştü. Newton büyük annesinin yanında büyüdü. 18 yaşına geldiğinde matematik, fizik ve astronomi bilimlerinde eğitim almak üzere Cambridge Üniversitesine gitti. </span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Veba salgınından dolayı Cambridge Üniversitesi iki yıllığına kapanmıştı. Tekrar açıldığı zaman Newton geri döndü ve Profesör oldu. </span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Newton’un hayatta liderlikle ilgi rolleri de olmuştur. Kendisinin ülkenin parasını koruyorum diye tabir ettiği kraliyet darphane bekçiliği görevinde bulunmuştur. Ayrıca kraliyet topluluğu komitesinde başkanlık görevinde bulunuyordu. </span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhG_xMa2jPuy_TSMhq0bJoay8_rYi9wJOlq844rWCZB0Rf6ZrDl0Gog7EY_l75nGqfirvVIUZdMn_0y5yBLDfjV-lQqruYrodkZxlh7sa76ug-zJS8KZ-zPcyGE38R2ZegBKYNFRU8BqNPL/s1600/newton_1_lg.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhG_xMa2jPuy_TSMhq0bJoay8_rYi9wJOlq844rWCZB0Rf6ZrDl0Gog7EY_l75nGqfirvVIUZdMn_0y5yBLDfjV-lQqruYrodkZxlh7sa76ug-zJS8KZ-zPcyGE38R2ZegBKYNFRU8BqNPL/s200/newton_1_lg.gif" width="142" /></a><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Newton çok zeki bir insan olmasının yanında geçinilmesi zor bir insandı. Diğer bilim insanlarıyla ve araştırmacılarla sık sık tartışırdı ve huysuzca davranışlarda bulunurdu.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Isaac Newton erken doğumla yani prematüre olarak dünyaya gelmişti. Zayıf ve güçsüz bir çocuktu. Yaşama ihtimali az olarak görülmüştü ama o yaşamayı başardı. </span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Isaac Newton okulu sevdi. Çocuk yaşta matematikle ve bilimle uğraştı. 12 yaşındayken annesinin ikinci kocası öldüğü için annesi geri dönmüştü. Annesi onu çiftçi yapmak için okuldan aldı ama o çiftçiliği sevmedi. Sonunda tekrar okula döndü.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Newton üniversiteye gittiğinde zengin öğrencilerin eşyalarına bekçilik yaparak ve odalarını temizleyerek çalıştı.</span><br />
<div>
<br /></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-83589120039555928042016-02-11T01:17:00.000+02:002016-02-14T18:58:28.287+02:00Albert Einstein (Albert Aynştayn)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbZYmuuuWXg4vIUkJjGh18bs8NcNShTXGuaQrISWv2G_5hT3uL7OZafEXwKYsp-sYada1TnGalnA9uAiNZ9Bip_9lD19-M92e2l2fP9xFi6JPnlnZC2lk01w-5V0tqATh5qNZbEAqjz0ZE/s1600/einstein2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbZYmuuuWXg4vIUkJjGh18bs8NcNShTXGuaQrISWv2G_5hT3uL7OZafEXwKYsp-sYada1TnGalnA9uAiNZ9Bip_9lD19-M92e2l2fP9xFi6JPnlnZC2lk01w-5V0tqATh5qNZbEAqjz0ZE/s400/einstein2.jpg" /></a></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Albert Einsteinin teorilerinin hayatımızda pek bir yeri olmadını düşünebilirsiniz ya da bize ne gibi bir yararı olduğunu anlamayabilirsiniz. </span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Ancak onun buluşları televizyonların, garaj kapıların</span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">ın, DVDlerin yapılabilmelerini sağladı.</span><br />
<a name='more'></a>Einstein zamanın en zeki bilim insanlarından biridir. 1999 yılında TIME dergisi tarafından “yüz yılın insanı” olarak adlandırılmıştır.<br />
<br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Albert Einstein’ın hayatında kişisel olarak çok çabalamalarda bulunmuştur. Büyükannesi onu ilk gördüğünde kalın kafalı olarak nitelendirmiştir. Dört yaşına kadar konuşmamıştır ve Yedi yaşına kadar bazı kelimeleri sürekli tekrar eden bir çocuk olmuştur. Bazı araştırmacılar onun bir çeşit otistik olduğunu söylemektedirler. Albert Einstein dokuz yaşına kadar okuma yazma öğrenememiştir. Öğrenmeyi sevmesine rağmen okula gitmeyi sevmemiştir. Yetişkin oljduktan sonra bile düzensizlikleri ve devam etmiştir. Sık sık randevularını unutur ve girmesi gereken dersleri kaçırırdı. O tam olarak “dalgın profesör” idi.</span><br />
<br />
<br />
<ul><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEir5Zaw3ecayhkIMvQ7HMSnWGc6Vh_f3KSRS0byQDvhFvII3tOfiOZ-lrP_6ccFVxPWeOql6EEblbSeytegCHthzoCYMgRMDTN6Py98QIYooJQH5cgsRuu-v72c_XSzxDD01madfFwvvJ9z/s1600/Einstein.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEir5Zaw3ecayhkIMvQ7HMSnWGc6Vh_f3KSRS0byQDvhFvII3tOfiOZ-lrP_6ccFVxPWeOql6EEblbSeytegCHthzoCYMgRMDTN6Py98QIYooJQH5cgsRuu-v72c_XSzxDD01madfFwvvJ9z/s400/Einstein.jpg" /></a>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Albert Einstein 1879 yılında Almanya’da doğmuştur. Ailesinde bir de kendisinden küçük kız kardeşi vardı.</span></li>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> Einstein’şn bilime olan ilgisi ilk defa babasının ona bir cumpas hediye etmesi ile başlamıştır.</span></li>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">kOkulu sevmemesine rağmen kendi kendine öğrenmeyi ve okumayı sevmiştir.</span></li>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Klasik müzikle ilgilenmiş ve piyano ve keman çalmayı öğrenmiştir.</span></li>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Einstein ilk bilimsel makalesini 16 yaşındayken yazmıştır.</span></li>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Bir barış sever olarak hayatı boyunca savaştan nefret etmiş ve hep barış için çabalamıştır. Amerikadaki insan hakları hareketine destek vermiştir.</span></li>
<li><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> </span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Einstein 1915 yılında yayınladığı röletivite(görelilik/görecelik) teorisini yayınladıktan sonra meşhur bir bilim insanı haline gelmiş ve 1921 yılında Nobel fizik ödülüne layık görülmüştür.</span></li>
</ul>
<br />
<div>
<br /></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-21792270709623144082016-02-08T23:51:00.002+02:002016-02-08T23:54:46.097+02:00Marie Curie Röntgen Cihazlarının (X-Işını Makinesinin) Mucidi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx1c7wpZHkYM-3LqjxEPStqeBrlJMg0UxFX7X3cG7PmSMK1Fe0IjC-HS5jnck3LFjcqt4ddxUsGLkyxYIi8-cL-VoT5CfCsSsvZHPTTD3vkQye4R6VNtnV1ipW-bmoJEmmzrnrHGlGkv-2/s1600/marie+curie.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx1c7wpZHkYM-3LqjxEPStqeBrlJMg0UxFX7X3cG7PmSMK1Fe0IjC-HS5jnck3LFjcqt4ddxUsGLkyxYIi8-cL-VoT5CfCsSsvZHPTTD3vkQye4R6VNtnV1ipW-bmoJEmmzrnrHGlGkv-2/s400/marie+curie.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Madam Curie</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Madam Curie olarak da bilinen Marie curie Polonyada doğmuş olan genç bir kızdı. Beş çocuklu bir ailenin kızı olan Marie Curie'nin annesi ve babasının ikisi de öğretmendi. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Şiirleri, kitapları severlerdi ve çocuklarına da çok şey öğrettiler. Marie’nin onu çok seven ve sürekli mutlu oldukları bir ailesi vardı.</span><br />
<br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> Yaşadıkları ülke Rusya'nın kurallarına göre yönetiliyordu. Marienin ailesi Rusya'nın koymuş olduğu bu kuralları beğenmiyorlardı. Bu kanunlara göre Lehçe(Polonyalıların konuştuğu dil) konuşmak yasaktı. Kız çocuklarının okumaları, okula gitmeleri yasaktı. <span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Ancak Marie'nin ailesi bunları kabullenmedi. Marieyi gizlice eğitim veren bir okula gönderdiler. Marie ve kız kardeşi üniversiteye gidebilmek için birbirlerine de yardımcı oldular. Marie kardeşinin okul parasını ödeyebilmek için dadı olarak bile çalıştı. Fakir aile çocuklarına kanunlara aykırı olduğu halde gizlice okuma yazma öğretti okuma ders çalıştırdı. Eğitime ihtiyacı olanlara öğretmenlik yaptı. Daha sonra marie üniversiteye girmeye hak kazandı ve parlak bir bilim insanı oldu. </span><br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZw9audpJIEzcS7peKT_JBOSq6uisj2UEwYp3W2lEeTG6jpV6yY4jdbK7FkPBJ5ZXbLW4fqOOjMFTuEQwm4qDnVLdC7OkB9mHupcD6SkfLAaI5v8rY9dhaKwKn0VBkGTAMp9aPirzeB9mf/s1600/marie+curie+ve+e%25C5%259Fi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZw9audpJIEzcS7peKT_JBOSq6uisj2UEwYp3W2lEeTG6jpV6yY4jdbK7FkPBJ5ZXbLW4fqOOjMFTuEQwm4qDnVLdC7OkB9mHupcD6SkfLAaI5v8rY9dhaKwKn0VBkGTAMp9aPirzeB9mf/s400/marie+curie+ve+e%25C5%259Fi.jpg" /></a><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Marienin eşi Pierre de bir bilim insanıdır ve sık sık birlikte çalışmışlardır.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Marie radyum ve polonium elementlerini buldu.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Marie ve eşi birlikte Nobel ödülü kazandılar ve daha sonra Marie Curie yeniden Nobel ödülü aldı.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Marienin ailesi gizli bir okul işletmişlerdir.</span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">•<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Marienin kız kardeşi bronia doktor olmuştur. </span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><i>Madame curienin buluşlarnın bize ne gibi faydaları vardır?</i></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> Madame curie </span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">röntgen cihazını</span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> (x-ışınları makinesini) bulmuştur. Birinci dünya savaşı boyunca yük vagonlarında taşınabilen röntgen cihazlarını icat etmiştir. Bazen kendi kendine yaralı askerlerin tedavilerinde kullanılmak üzere röntgen cihazıları tasarlardı. </span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><i><b>Marie curie ne zaman ölmüştür?</b></i></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> 1867 yılında doğan marie curie 1934 yılında radyasyona maruz kalmasından dolayı yakalandığı lösemiden(kan kanseri) dolayı vefat etmiştir.</span><br />
<div>
<br /></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-10697390539513010842015-07-11T18:54:00.000+03:002015-07-13T00:58:54.081+03:00Sonbaharda Yapraklar Neden Sararır?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ56dvVAAjqDyYO0sdZlBJCx5jhHpe2komDyE17hI_yvrUHuuguA4AlWjF_iNEqNsA2-CvDxpoNRVm0vQZ-f5JAygnwkehtTdP6i6qWuYnLP7k2A8Dgoc1MLMqRQ1WTYHJawbBG-7kn3uJ/s1600/gyo.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sonbaharda Yapraklar Neden Sararır" border="0" height="121" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ56dvVAAjqDyYO0sdZlBJCx5jhHpe2komDyE17hI_yvrUHuuguA4AlWjF_iNEqNsA2-CvDxpoNRVm0vQZ-f5JAygnwkehtTdP6i6qWuYnLP7k2A8Dgoc1MLMqRQ1WTYHJawbBG-7kn3uJ/s320/gyo.gif" title="Yeşil, Sarı ve turuncu yapraklar" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Sonbaharda yapraklar neden sararır? Bu sorunun cevabını bulabilmemiz için öncelikle şu bilgilere bir bakalım;</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yeşil yapraklar klorofil içerir</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Sarı yapraklar ksantofil içerir</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Turuncu yapraklar ise karoten içerir</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhILU0qRpUlPP96kfqQ6Wls2mzVXxEEsYCGnA6l3DVFfXHrnR9WnuWeiPNgdtnA3xykmM84HBsVFddxIHaK61qkKGklA7xwfi4lKCChgI2QXsG7DVJjYAg4u1EO9HJbNqwZCvBJRos0N6mT/s1600/g.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sonbaharda Yapraklar Neden Sararır klorofil" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhILU0qRpUlPP96kfqQ6Wls2mzVXxEEsYCGnA6l3DVFfXHrnR9WnuWeiPNgdtnA3xykmM84HBsVFddxIHaK61qkKGklA7xwfi4lKCChgI2QXsG7DVJjYAg4u1EO9HJbNqwZCvBJRos0N6mT/s200/g.gif" title="Yeşil yaprak" width="196" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yazın yeşil yapraklardaki klorofil oldukça meşguldür. Sürekli çalışır. Yapraklardaki yeşil odacıklar güneş ışığını yakalar ve enerji olarak kullanır. Yapraklar suyu ve soluduğumuz havada bulunan Karbondioksit gazını birleştirerek şekere dönüştürür. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Şeker bitkilerin kendi kendilerine ürettikleri bir besindir. Yapraklarda yapılan bu işleme <a href="http://www.fenbilim.xyz/2015/07/fotosentez-nedir.html" target="_blank">fotosentez </a>denir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yaz boyunca bol güneş ışığından dolayı yapraklardaki klorofil bitkiler için besin üretir. Yeşil renk diğer bütün renkleri soğurduğu için yaz boyunca sürekli çalışır. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitvlkbGgQE0t0FAmnU7nutmKExc7lRr040SA8iQiE7YJf-7DFrhArfUsNEkogjSwRVeQ0SQ92rLdXohEZoL6fIZVGi-ivFM8QgCVePIdRJJL6UAZ3jcPu1AoPl6BecqLK5PmW6MI15xGOz/s1600/water.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="Sonbaharda Yapraklar Neden Sararır" border="0" height="186" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitvlkbGgQE0t0FAmnU7nutmKExc7lRr040SA8iQiE7YJf-7DFrhArfUsNEkogjSwRVeQ0SQ92rLdXohEZoL6fIZVGi-ivFM8QgCVePIdRJJL6UAZ3jcPu1AoPl6BecqLK5PmW6MI15xGOz/s200/water.gif" title="Su" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yapraklardaki klorofil paketlerinin görevlerini yapabilmeleri için suya ihtiyaçları vardır. Su bitkilerin köklerinde emilir sonra gövdesinde yolculuk ederek yapraklara ulaşır. Suyun bu yolculuğu çok ince kanallardan ilerleyerek gerçekleşir. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiR2sgeYFnVnOdfZXQ64lYFgIrLcy6CcYkI-38fiLYbC5ba65gd-oOKra2KVgfKh1d_cur30y9AzkbX7BT7apBhcnbvCl20Bs3ssmINGMpXsCpGYRlQYaqKIYo2YWEieumFKPLxynJIRd0F/s1600/autumn1.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sonbaharda Yapraklar ölür" border="0" height="197" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiR2sgeYFnVnOdfZXQ64lYFgIrLcy6CcYkI-38fiLYbC5ba65gd-oOKra2KVgfKh1d_cur30y9AzkbX7BT7apBhcnbvCl20Bs3ssmINGMpXsCpGYRlQYaqKIYo2YWEieumFKPLxynJIRd0F/s200/autumn1.gif" title="Sonbahar" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Sonbahar yaklaştıkça su soğumaya başlar ve bitki de kış mevsiminin gelmekte olduğunu ve buna hazırlıklı olması gerektiğini fark eder. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yapraktaki ince su kanallarının etrafını ince bir hücre tabakası kaplayarak yaprakları kışa hazırlamaya başlar. Bu sebeple yapraklara artık daha fazla su alınmaz. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj0QgbcX14480GhyLC4hyphenhyphenu6FxPoeKmqlc-XCUt74mANBG3DfNlmp3H1z6pOBDSjLvJWR8Kz7OR43os4ILjfF0xrh0om-uxr_9cmJ3pt3KBuIRTGoXuQeDnQT0x7mNfsJlQSceaM0eGF0_j/s1600/yo.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="ksantofil, karoten" border="0" height="153" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj0QgbcX14480GhyLC4hyphenhyphenu6FxPoeKmqlc-XCUt74mANBG3DfNlmp3H1z6pOBDSjLvJWR8Kz7OR43os4ILjfF0xrh0om-uxr_9cmJ3pt3KBuIRTGoXuQeDnQT0x7mNfsJlQSceaM0eGF0_j/s320/yo.gif" title="Sarı ve Turuncu yapraklar" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Su olmadan yeşil klorofil kaybolmaya başlar ve yapraktaki sarı ksantofil ve turuncu karoten parçacıkları görünür hale gelir. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yapraklar tam olarak sarı veya turuncu gibi belli bir renge dönüşmezler sadece yeşil renklerin kaybederler. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bu durum bize yaprakların sararmasını veya turuncuya dönüşmesini açıklıyor ancak bazı yapraklar neden kırmızı ya da mor?</span></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIPgSSVfgzeehXchZgpFMUnyOwOCK8YTLe3Sjle6MuNbhnug3zAvMHBCWGxNE1sHhsnkUCXQ_TY6mNd9DL9SNFGhKt7TX5faRxjsbNV2A9Bv4qUJUu-QhsRRAZY_4QrGFyjRjWH2qtnkfC/s1600/FL00309_.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sonbaharda Yapraklar Neden Sararır" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIPgSSVfgzeehXchZgpFMUnyOwOCK8YTLe3Sjle6MuNbhnug3zAvMHBCWGxNE1sHhsnkUCXQ_TY6mNd9DL9SNFGhKt7TX5faRxjsbNV2A9Bv4qUJUu-QhsRRAZY_4QrGFyjRjWH2qtnkfC/s200/FL00309_.gif" title="kırmızı ve mor yapraklar" width="162" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Az önce kış yaklaştığı zaman yapraklardaki kanalların etrafında hücre tabakalarının oluştuğunu ve bu sebeple yapraklara daha fazla su giremediğini söylemiştik. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bitkinin geri kalan tüm kısımlarına şekerin taşınmasını sağlayan bitki öz suyu yine aynı kanalları kullanır. Bu kanalların etrafı da ince bir hücre tabakasıyla duvar gibi kaplandığı için şeker bazen yaprakların içinde sıkışıp kalır. Kalan bu şeker de yapraklardaki bitki öz suyunun kırmızıya veya mora dönüşmesine sebep olur. Böylece yapraklar kırmızı veya mor renkli görünürler. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Peki ya kahverengi yapraklar?</span></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhq_eGY48tvFCZXl_AR4ApaTddY_5tM7ckd7CgZviMtOMyX2QEVQrZiYbXVutZAKewOqzYvtcAvV2O5ECWCSB7hh7S2_j9J2e1cu6s_RfmVPcM5oC48MJHvfz7c103is5hp7OuaI4CLIk31/s1600/j0211272.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="Sonbaharda Yapraklar Neden Sararır" border="0" height="264" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhq_eGY48tvFCZXl_AR4ApaTddY_5tM7ckd7CgZviMtOMyX2QEVQrZiYbXVutZAKewOqzYvtcAvV2O5ECWCSB7hh7S2_j9J2e1cu6s_RfmVPcM5oC48MJHvfz7c103is5hp7OuaI4CLIk31/s320/j0211272.gif" title="Sonbaharda yapraklar neden ölür" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Kahverengi yaprakların oluşumunu da açıklamak yine basit;</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yaprakların içine su akışı durduğu zaman içlerinde üretilen besin, susuzluktan yaprakları öldürmeye başlar. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Önce klorofiller ölür ama sarı ve turuncu renk maddeleri de ölmeye başlar. Ne zaman bütün renk maddeleri ölürse artık yaprak ölü ve kahverengi olur.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Ölü yapraklar genellikle kuru ve çıtır çıtır olurlar. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Peki ya hiç renk değiştirmeyen ağaçlar?</span></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYMSPYHoNwITko524IQblrEmuxdLKGjAhY9MX_E1VoT44ME1piETLYUKT_RlWecuLO11YCVMVL1nA6574iDlTOHIUMNWuLjMoXBfwlwGfefap4vozEFjhC9OXG0YzoiSWP1EmQJL_ByEzr/s1600/tree.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="yapraklarını dökmeyen ağaçlara örnek çam ağacıdır" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYMSPYHoNwITko524IQblrEmuxdLKGjAhY9MX_E1VoT44ME1piETLYUKT_RlWecuLO11YCVMVL1nA6574iDlTOHIUMNWuLjMoXBfwlwGfefap4vozEFjhC9OXG0YzoiSWP1EmQJL_ByEzr/s1600/tree.gif" title="Yaprak dökmeyen ağaçlar" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Ağaçların yaprak dökenleri ve yaprak dökmeyenleri olmak üzere iki tipleri vardır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bizim şimdiye kadar bahsettiğimiz ağaçlar yaprak döken ağaçlardı. Bunların yaprakları renk değiştirir, yaprakları dökülür ve ağaç kendini bu şekilde kışa hazırlar.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yapraklarını dökmeyen ağaçlar ise bütün yıl boyunca yeşil kalırlar. Bu tür ağaçlara örnek olarak çam ağaçlarını verebiliriz. Bu ağaçların yaprakları iğne şeklindedir ve yıl boyunca sürekli yeşil kalır. İğne yaprakları soğukta donmaz ve diğer yapraklar gibi sıcakta kolayca su kaybına uğramazlar. İçlerinde sürekli su tutarak kışın dökülmeden yıl boyunca yeşil ve canlı bir şekilde kalırlar. </span><br />
<div>
<br /></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-30125051172348346022015-07-10T23:45:00.000+03:002015-07-10T23:45:00.666+03:00Mıknatısların Yapısı ve Kutupları<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<a href="http://tbn1.google.com/images?q=tbn:gQYN6FkOrSV5xM:http://www.hendekcumhuriyet.k12.tr/toyotaproje/toyota-fen/websitesi/animasyon/m%C4%B1knat%C4%B1s.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" border="0" src="http://tbn1.google.com/images?q=tbn:gQYN6FkOrSV5xM:http://www.hendekcumhuriyet.k12.tr/toyotaproje/toyota-fen/websitesi/animasyon/m%C4%B1knat%C4%B1s.jpg" height="640" style="float: left; height: 109px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 107px;" width="628" /></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Demir ve çelik parçalarını çeken, serbest olarak asıldığı zaman da belli bir doğrultuyu alan cisimlere mıknatıs adı verilir. fizik biliminin en önemli kollarından biri olan manyetizma, mıknatıs cisimler yardımı ile incelenir.</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mıknatıs doğada bulunduğu için çok eski çağlardan beri bilinmektedir. eski çağlarda yaşamış olan insanlar, mıknatıs taşı ya da manyetit adı verilen bir maden filizinin mıknatısın özelliklerine sahip olduğunu biliyorlardı. manyetit adı o çağ insanları için önemli bir yerleşim merkezi olan Manisa'dan gelir, manyetit filizinin en çok çıktığı yer Manisa ve çevresidir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Aslında manyetit, demir oksitten başka bir şey değildir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><object height="344" width="425"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/WiXJ6QDquYQ&hl=en&fs=1"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="http://www.youtube.com/v/WiXJ6QDquYQ&hl=en&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="425" height="344"></embed></object></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Çelik bir çubuğu manyetit filizinin yanına koyarsak, çelik çubuk da bir zaman sonra mıknatıslık özellikleri kazanır, bir başka deyişle mıknatısaşır. Bu durumda mıknatısları ikiye ayırabiliriz. Bunlardan birincisi "doğal mıknatıs" ikincisi ise "yapay mıknatıs" tır. Gellikle yapay mıknatıslar daha çok kullanılır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><span style="font-weight: bold;">Mıkn</span><a href="http://tbn0.google.com/images?q=tbn:rYHMZPgSCLWQQM:http://www.fenokulu.net/5sinkonumiknatis.gif" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" style="font-weight: bold;"><img alt="" border="0" src="http://tbn0.google.com/images?q=tbn:rYHMZPgSCLWQQM:http://www.fenokulu.net/5sinkonumiknatis.gif" height="288" style="float: left; height: 88px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 122px;" width="400" /></a><span style="font-weight: bold;">atısın Kutupları:</span></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bir mıknatıs çubuğu demir tozlarının arasında gezdirdikten sonra kaldıracak olursak demir tozlarının mıknatısın uçlarında daha yoğun bir şekilde toplandığını görürüz. Bu küçük deney bize mıknatısın uçlarındaki çekim özelliğinin diğer yerlerine göre daha çok olduğunu gösterir. Mıknatısın çekim özelliğinin daha çok olduğu bu bölgelere kutup adı verilir. Her mıknatısın mutlaka iki kutbu vardır. Hiçbir zaman tek kutuplu mıknatıs elde edilemez. Uzun bir mıknatıs çubuğunu ikiye bölsek bile yine ikişer kutuplu iki mıknatıs elde ederiz. Bu parçalama işini ne kadar da sürdürsek, sonuç yine değişmez. Ancak bu yaptığımız işin tersini yapıp parçaladığımız mıknatısları birleştirmeye kalksak, oluşan kutupların ok olduğunu ve yalnız iki kutbun kaldığını görürüz.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Çubuk şeklinde küçük bir mıknatısı tam ortasından bir iple asarsak dengeye geldikten sonra mıknatısın bir ucunun kuzeyi bir ucunu da güneyi gösterdiğini görürüz. İşte mıknatısın kuzeyi gösteren ucuna “mıknatısın kuzey kutbu” denir “N” sembolü ile gösterilir. Güneyi gösteren ucuna ise “mıknatısın güney kutbu” denir “S” sembolü ile gösterilir.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-77409289368512565682015-07-09T23:18:00.000+03:002015-07-10T00:31:26.069+03:00Elektrik Motorları Nasıl Çalışır?<div class="separator" style="clear: both;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Elektrik motorlarının çalışma prensibi <a href="http://fenbilim.blogspot.com/2009/02/miknatis-nedir.html" rel="tag" target="_blank">mıknatıslara</a> ve</span></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">manyetizmaya dayanır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Motord<a href="http://static.howstuffworks.com/gif/motor-labels.gif" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" src="http://static.howstuffworks.com/gif/motor-labels.gif" height="291" style="float: left; height: 155px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 170px;" width="320" /></a>a hareket oluşturmak için mıknatıslar kullanılır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mıknatısları incelediğimizde görürüz ki</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">temel kural karşıt kutupların birbirini çekmesi, aynı</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">kutupların ise birbirini itmesidir.</span><br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Elektrik motorlarının da içindeki metal kısıma elektrik</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">verdiğimizde yapay bir mıknatıs(elektro mıknatıs) oluşturmuş oluruz.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Oluşan yapay mıknatısın bir ucunu motordaki sabit mıknatıslardan biri</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">çekerken diğeri iter yani bir tarafı çeker bir</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">tarafı da iter böylece sürekli bir hareket sağlanmış</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">olur.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Eğer motorun dönme yönünü</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">değiştirmek istersek motora bağladığımız + ve - uçların</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">yerlerini değiştiririz. Böylece öncekinin tersi</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">yönüne dönmeye başlar.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-46872570876442088162015-07-09T19:03:00.000+03:002015-07-10T00:16:19.799+03:00Güneş Sistemimizdeki Gezegenler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxx5y9FG3Df4c4Cs4xhoUJe_slo3wltnHJSdF6OiERC0odNeM5AFhW9oAh1PnV30LOFE-xsdy6J4JVOCi3wB-V7EgwfeHL_i4lHESDc69VZUULbwWAi2zZxC-DlY6VkydeMZDqqdjNnqNq/s1600/solar.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Güneş Sistemimizdeki Gezegenler" border="0" height="197" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxx5y9FG3Df4c4Cs4xhoUJe_slo3wltnHJSdF6OiERC0odNeM5AFhW9oAh1PnV30LOFE-xsdy6J4JVOCi3wB-V7EgwfeHL_i4lHESDc69VZUULbwWAi2zZxC-DlY6VkydeMZDqqdjNnqNq/s200/solar.gif" title="güneş sistemi" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Gezegenler güneşimizin etrafında dönen gök cisimleridir. Üzerinde yaşadığımız Dünyamız da bunlardan biridir. Güneş bir yıldızdır ve etrafında 9 tane gezegen dolanmaktadır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"> </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"></span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"> Güneşe uzaklıklarına göre ;</span><br />
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">
<li><span style="font-size: large;">Merkür</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Venüs</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Dünya</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Mars</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Jüpiter</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Satürn</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Uranüs</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Neptün</span></li>
<li><span style="font-size: large;">Plüton</span></li>
</span></ul>
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<ul><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></ul>
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<ul></ul>
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Olarak sıralanırlar.</span><br />
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>MERKÜR</u></span></h2>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiAeHfqyCe3LligqCYpSkvGtF6auPY6GXnmDRqNseoV93BgE-59oqvscIVYMhvUemtlWpoKMYaVutiVC0gj0-XXX3mSEG32l2ugFm66s_djiraNj7ATFEhonnR0G_JECbs0duOyIAJxvz2/s1600/mercury.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="merkür" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiAeHfqyCe3LligqCYpSkvGtF6auPY6GXnmDRqNseoV93BgE-59oqvscIVYMhvUemtlWpoKMYaVutiVC0gj0-XXX3mSEG32l2ugFm66s_djiraNj7ATFEhonnR0G_JECbs0duOyIAJxvz2/s1600/mercury.gif" title="merkür" /></a></div>
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;">Merkür güneşe en yakın gezegendir. Merkür’ün kendi ekseni etrafında dönüşü yani bir günü 59 dünya gününe eşittir. Bununla beraber günesin etrafında dolanımını ise 88 günde tamamlar. Yani bir Merkür yılı 2 günden daha az sürer!</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Çoğu astronomlar Merkür’ün daha önceden bulunan büyük bir gezegenin çekirdeği olabileceğini düşünmektedirler. Üzerinde ince bir kaya tabakası kaplı olan bir demir topu gibi görünmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>VENÜS</u></span></h2>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNXU7h3N-6paqh9puZF52tufRHMIiwoH_ih4vjkFEw5mBbMPhtihjnT6LK4NnFo6ffsT-5aLkD3qgCZmx5spn6dJzoWs3wWYf9DrjOtMDAKBoDMC2DcCqPj6l_ApY9990W57PsAioPmVBM/s1600/venus.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="venüs" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNXU7h3N-6paqh9puZF52tufRHMIiwoH_ih4vjkFEw5mBbMPhtihjnT6LK4NnFo6ffsT-5aLkD3qgCZmx5spn6dJzoWs3wWYf9DrjOtMDAKBoDMC2DcCqPj6l_ApY9990W57PsAioPmVBM/s1600/venus.gif" title="venüs" /></a></div>
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><br /></span><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Gökyüzüne çıplak gözle doğru yere baktığımız zaman görebileceğimiz en parlak cisim Venüs’tür. Bazılarımız onu yıldız sanabilir ancak yıldızlar çok uzakta olduğu için hiçbir yıldızı o kadar parlak göremeyiz. Ayrıca Sülfürik asitten oluşan yeşil renkli bulutları güneş ışığını yansıttığı için en parlak gezegendir.</span><br />
<u style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-large;"><br /></u>
<br />
<h2>
<u style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-large;">DÜNYA</u></h2>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHKIgSNrPfZPgW34cS4zrCcbg7plnp0lcyXUnBfjwY9tTRA2FG7g1YBx7FaSdYQw0FRWj2nMdIqlcmOuLy8WzemKKzvkjrpmXxV6mfMscA8B7w8E836aAJR1XfVKUfQv_lJ6Cp4985p51F/s1600/earth.gif" style="clear: left; display: inline !important; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="dünya" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHKIgSNrPfZPgW34cS4zrCcbg7plnp0lcyXUnBfjwY9tTRA2FG7g1YBx7FaSdYQw0FRWj2nMdIqlcmOuLy8WzemKKzvkjrpmXxV6mfMscA8B7w8E836aAJR1XfVKUfQv_lJ6Cp4985p51F/s1600/earth.gif" title="dünya" /></a><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Dünya araziden çok su ile kaplıdır. Dörtte üçü suyla kaplıdır. Şimdilik üzerinde hayat olan canlıların yaşadığı bilinen tek gezegendir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><u style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-large;"><br /></u><br />
<u style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-large;"><br /></u>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;"><u>MARS</u></span></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1lkzldVkym3ryEM3RTPKgFJVKHWMJA-WEMzPbjFvbJbCIPi5h9xEU1SfyS1BxbxNIaY1ARPQVwflZDZt9bJk4r7gGSXnvn0ehHdL7NhZyuGcwTTtWIG4t7ltuBOzNZVrob-L_k3b6qMwS/s1600/mars.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="mars" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1lkzldVkym3ryEM3RTPKgFJVKHWMJA-WEMzPbjFvbJbCIPi5h9xEU1SfyS1BxbxNIaY1ARPQVwflZDZt9bJk4r7gGSXnvn0ehHdL7NhZyuGcwTTtWIG4t7ltuBOzNZVrob-L_k3b6qMwS/s1600/mars.gif" title="mars" /></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mars “Olympus Mons” olarak bilinen güneş sisteminin en yüksek volkanik dağına ev sahipliği yapmaktadır. Bu volkanik dağ 27km yüksekliğindedir ve kraterinin ağzı ise 81 km genişliğindedir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>JÜPİTER</u></span></h2>
<br />
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="jüpiter" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhv0T5WN8k-ifu3OsACyUUc08zLDG_OdITok4wPrXKVwKiD0ghAZlWPFKTksE-MKyvzZ-SNyeisOG9pIkyEBtHbX1jLkge3oCrea-bEahqa-yXSooBZS8Z_97qghKPueZbyFX0nriUUU3oH/s1600/jupiter.gif" title="jüpiter" /></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Jüpiter güneş sistemimizin en büyük gezegenidir ancak kendi ekseni etrafında çok hızlı döner. Şaşırtıcı bir şekilde Jüpiter’de bir gün 9 saat 55 dakika sürmektedir. Jüpiter’in hacmi o kadar büyüktür ki güneş sistemindeki tüm diğer gezegenleri içine alabilir.</span><br />
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"> Jüpiter’in kırmızı noktası ise evrende bildiğimiz en büyük ve en şiddetli fırtınadır. Bu noktanın büyüklüğü dünyanın üç katı kadardır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>SATÜRN</u></span></h2>
<br />
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="satürn" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiViL3zIKyNnMyEeWvxqOzCJKXEm0eaPxQC2RBmHZJS6Wip7ZKGDdH0Rnh_8ucud9xcpq4jg4rXeKL9IJUSUGe70nwC_-LPo8yGC3F63w01HNIn5D29nr04Da0XJR4O_1A5KzeHET-K0To/s1600/saturn.gif" title="satürn" /></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Satürn de ikinci en büyük ve ikinci en parlak gezegendir. Eğer yeterince büyük su dolu bir havuz olsaydı Satürn’ün içine koyduğumuzda yüzerdi çünkü yoğunluğu sudan küçüktür. Gazdan oluşmaktadır bu yüzden sandalye koyup üzerine oturamazsınız.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Satürn’ün etrafındaki halka donmuş buz, toz ve taş parçalarından oluşmaktadır. Bu parçaların daha önceden parçalanmış bir uydunun kalıntıları olabileceği düşünülmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>URANÜS</u></span></h2>
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="uranüs" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNbLKf-B-t14HXiQFz3RIagnvS8uL0R9Gn4gyriUgGSffWB0-xrg6BL-rW3ozO0Xoo34OcKt0IFmxG7qAziKAOaprSbXsLRv-j5Nqc-CQXoYZglV7OKRT6AGTW-H9eYqmhB7JIRb4ghkXu/s1600/uranus.gif" title="uranüs" /></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Uranüs’ün ekseni 97 derece açıdadır. Bu sebeple yan yatmış gibi görünmektedir. Bu yüzden tembel gezegen de denilmektedir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>NEPTÜN</u></span></h2>
<br />
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="neptün" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTyPtXMJ-zL1APOqhoB1ap6AfNJGjTyrcTrL001MwCtI1n_1Lv_gDO4XfComOas8_G2MsYxz1zYgJM47NHdM78o3HMzlzT61y4Tvl9JUowCX7tQ-OM0I_oqAy1OXL09xlfotNRw43tBJur/s1600/neptune.gif" title="neptün" /></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Neptün 1846 yılında keşfedilmiştir. Onu keşfettiğimizden beri daha 2011 yılında ilk defa güneşin etrafındaki turunu tamamlamıştır. Bu yüzden bir Neptün yılı 165 dünya yılına eşittir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Neptün’de de Jüpiter’deki gibi fırtınanın sebep olduğu karanlık bir nokta vardır. Ancak Neptün’deki fırtına Jüpiter’dekinden küçüktür sadece bir dünya büyüklüğündedir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><u>PLÜTON</u></span></h2>
<span style="clear: left; float: left; font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="plüton" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSTrfj2Jole72vr56Yr_4vEpWpwPcbrAmjhnr_AnBQC4LBrr2yCYCtRe63xjMQMRk1osTgiaw9Ipglf7hp6dHsvDqOTbWbMWRCxulqHOfFM2qKDXXPEQZwUltVaQCeDKqk-hPdeGEDVxhC/s1600/pluto.gif" title="plüton" /></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Plüton yörüngesinden dolayı bazen güneşe Neptün’den daha yakın olur. 5 eylül 1989 dan şubat 1999 tarihine kadar Neptün’ün önüne geçmiştir ve 1999 yılından sonra tekrar en uzak gezegen konumuna geri dönmüştür.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Plüton astronomlar tarafından tam bir gezegen olarak kabul edilmemektedir. Cüce gezegen sınıfında yer almaktadır ve plütonoid olarak adlandırılmaktadır.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-28830577246402756402015-07-06T19:16:00.000+03:002015-07-12T19:30:07.512+03:00Fotosentez Nedir?<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><object height="373" style="font-family: trebuchet ms;" width="425"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/LoRJwIzsi5w&color1=0xd6d6d6&color2=0xf0f0f0&border=1"><param name="wmode" value="transparent"><embed src="http://www.youtube.com/v/LoRJwIzsi5w&color1=0xd6d6d6&color2=0xf0f0f0&border=1" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="373"></embed></object></span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Fotosentez olayı, bitkilerin güneş ışınlarından faydalanarak kendi besinlerini üretmeleridir. Üretilen besin molekülü şekerin en küçük birimi olan glikozdur.</span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Fotosentez olayı bitkilerin hücrelerinde bulunan kloroplast organelinde gerçekleşir. Bitkinin yaprakları ile atmosferden aldığı karbondioksit(CO2) ve kökleri ile topraktan aldığı su güneş ışığı yardımıyla birleşerek en küçük besin molekülü olan glikozu oluşturur. Ve glikoz oluşumu sırasında yan ürün olarak da oksijen(O2) açığa çıkar. Oksijen bildiğimiz gibi bizler için hayati önem taşıyan bir gazdır. Bizler aldığımız besinleri oksijen ile parçalayarak enerji elde ederiz ve biz de yan ürün olarak karbondioksit meydana getirtiriz. Yani bizim ürettiğimiz karbondioksiti bitkiler besin üreterek fotosentez olayıyla oksijene çevirirler biz de bitkilerin ürettiği oksijeni enerji üretmekte kullanarak karbondioksite çeviririz ve böylece doğada bir döngü oluşur.<br />Fotosentez yapabilen bitkilerin hepsi yeşil renklidir çünkü fotosentezin yapıldığı organelin içinde bitkilere yeşil renk veren klorofil pigmenti bulunur. Bitkilerin dışında alg olarak adlandırılan fotosentez yapabilen canlılar da vardır.<br /><br />Fotosentez denklemi aşağıda verilmiştir.<br />6CO2 + 12H2O + Işık enerjisi → C6H12O6 + 6O2 + 6H2O + 673 Kalori<br /><br />Bu denkleme göre 6 tane karbondioksit molekülü ile 12 tane su molekülü ışık enerjisi yardımıyla birleştiği zaman bir tane glikoz(C6H12O6) 6 tane oksijen 6 tane su molekülü ve bir miktar da enerji oluşmaktadır. Bu denklem fotosentezin genel denklemidir. Bu denkleme soldan baktığımızda kendi besinini kendi yapabilen yani ototrof canlıların yaptığı işi, sağından baktığımızda da kendi besinini kendi üretemeyen heteretrof canlıların yaptığı işi görürüz.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-89612118991089041902014-10-20T06:30:00.000+03:002015-07-10T00:54:39.175+03:00Thomas Edison ve Büyük İcatları!<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Cep telefonlarını seviyor musunuz? ya da film izlemeyi, dijital kameraları...? Thomas Edison bu modern icatların ilk versiyonlarını keşfetmiştir. Ayrıca Edison elektrik ampulünü de bulmuştur. Bu icatlardan önce hayatın nasıl olduğunu bir hayal edin. </span><br />
<a name='more'></a><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEholnK1t1WLtf34j5OEK_cJB0NsWpjCyPo7O9tL2_ppZU-oK7ILj55wu_v2iP2SKkKVws2LNjHUPtxIyt3dcw8ZOTAsdPk8xRMcmkh1Z_XtZ-4-3RA8KJsSx6XbgseEL0jxL2PS2bCrjV-6/s1600/edison1.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEholnK1t1WLtf34j5OEK_cJB0NsWpjCyPo7O9tL2_ppZU-oK7ILj55wu_v2iP2SKkKVws2LNjHUPtxIyt3dcw8ZOTAsdPk8xRMcmkh1Z_XtZ-4-3RA8KJsSx6XbgseEL0jxL2PS2bCrjV-6/s1600/edison1.png" width="155" /></span></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">İnsanlar birbiriyle mektupla haberleşiyordu ve mektuplardır ulaşması da haftalar hatta aylar alabiliyordu. İnsanlar aydınlanmak için mumlar ve gaz lambaları kullanıyorlardı. Bunlar da tabii ki isli ve dumanlıydı.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgETrVlczpu0bV1qmpsL32_PmlplNQTpHS5T4or857kXMBwcdTbBcEzE548HFrolDQJekP8whOw-PUyUld0DllyFwyrKZiqYWwS2ski4Rp9p-8KHiUNL1e23jvgLnJvPTUrkiktXi1PuPbx/s1600/edison.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgETrVlczpu0bV1qmpsL32_PmlplNQTpHS5T4or857kXMBwcdTbBcEzE548HFrolDQJekP8whOw-PUyUld0DllyFwyrKZiqYWwS2ski4Rp9p-8KHiUNL1e23jvgLnJvPTUrkiktXi1PuPbx/s1600/edison.png" width="192" /></span></a><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhG0k54r1HubiQdv3q-rUJzDTk9GO_rDarZ2EXnu2-DBl2Emt5uotvCIMUg9Dc8aPAIMe4jVcqj6Rrf7hn_LtG1nRFL2LXHD51_2kjTBw2EX1rDIN1pn9ariSqJZQX-BVJ39IaD5469xBAx/s1600/Edison_bulb.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhG0k54r1HubiQdv3q-rUJzDTk9GO_rDarZ2EXnu2-DBl2Emt5uotvCIMUg9Dc8aPAIMe4jVcqj6Rrf7hn_LtG1nRFL2LXHD51_2kjTBw2EX1rDIN1pn9ariSqJZQX-BVJ39IaD5469xBAx/s1600/Edison_bulb.jpg" width="127" /></span></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Edison'un icatları ve buluşları insanların daha rahat yaşamalarını sağladı. Elektriğin icadıyla telgraf, fonograf gibi aletler bulundu ve telgraf sayesinde insanların mesajlarını daha kolay iletebilmelerini sağladı. Savaşlarda ve acil durumlarda telgraf bazı hayatların kurtarılmasını sağladı. Titanik gemisi Atlantik okyanusuna battığında, kurtarıcılar telgrafla uyarıldı. Ama Edison her zaman parlak bir mucit değildi. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Okuldayken meraklı ve meşgul bir çocuktu. Öğretmeni onu "sersem" diye çağırırdı. Annesi Edison'un okul notları yüzünden hüsrana uğramıştı. Oğlunun öğrenebileceğini biliyordu bu yüzden eğitimi evde almasını sağladı. Çünkü daha önceden annesi bildiği her şeyi ona öğretmişti.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Annesinin düşüncesi doğru çıktı ve evde aldığı eğitim sonucunda Edison kütüphaneden kitaplar alıp okumaya başladı ve kendi kendine öğrenebilmeye başladı.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Thomas Edison Hakkında...</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Edison 1847 yılında Ohio'da doğmuştur.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-Edison'un annesi bir okulda müthiş bir öğretmendi. Bu yüzden Edison'a öğretebilceği her şeyi çok iyi bir şekilde öğretmişti. Edison Annesi hakkında "Sahip olduğum ve olmayı umduğum her şeyi anneme borçluyum" demiştir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-Babasını oldukça huzursuz eden kimya laboratuvarını merdiven altına kurmasına annesi izin vermiştir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-Çocukken geçirdiği hastalık sonucunda sol kulağı neredeyse sağır olacak kadar duyma yetisini kaybetmiştir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-On iki yaşındayken gazete yayınlayıp trendeki yolculara satmaya başlamıştır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-Trende de kimya deneyleri yapmaya başladığı sırada bir yangına sebep olunca trendeki işinden kovulmuştur.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-On beş yaşındayken telgraf şirketinde işe başlamıştır ve Yirmi iki yaşında depo fişleri için bir makine icat etmiştir. Bu icadını yapabilmek için 40 000 dolar harcamıştır ancak sonra parayı fazlasıyla geri almıştır. Edison aldığı parayı hasta olan annesinin bakımı için harcamıştır ve daha sonra da tüm zamanını icatlar yapabilmek için harcamıştır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">-Ampulü icat etmeye çalışırken o kadar sabırla çalışmıştır ki; Başarısız olan 10 000. deneyi sonucunda da "Ben başarısız olmadım ampule gitmeyen 10 000. yolu buldum" demiştir.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-41159678084510582202014-10-19T23:30:00.000+03:002015-07-10T00:55:19.300+03:00Modern Bilgisayarların Öncüsü Bill Gates!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizrhTnlgrfSFd_Pa2reUoFGgc7mKrRPAkYy4EnE4nKwOAXP5brSPett3GEJRbeHOd_tXMnwaxihvOWI-p-HS2kYynUAXCCH5CQscMRu_7Tw6H881ltvhC68Eis6ngvjewukFWG9Lxl78b2/s1600/bill-gates_1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="113" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizrhTnlgrfSFd_Pa2reUoFGgc7mKrRPAkYy4EnE4nKwOAXP5brSPett3GEJRbeHOd_tXMnwaxihvOWI-p-HS2kYynUAXCCH5CQscMRu_7Tw6H881ltvhC68Eis6ngvjewukFWG9Lxl78b2/s1600/bill-gates_1.jpg" width="200" /></span></a></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Eğer bilgisayarları, bilgisayar oyunlarını seviyorsanız bunlara çok büyük bir şekilde katkısı olan Bill Gates’i tanımalısınız. Bill Gates yazılım üretme konusundaki öncülerden biriyken Microsoft firmasının ortak kurucularından olmuştur. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bundan çok da uzun olmayan bir zaman önce ancak sadece birkaç okulda ve evde bilgisayar vardı. Buradaki kişilerin bu bilgisayarları kullanabilmeleri için o zamanlar çok karmaşık olan bilgisayar programlamayı bilmeleri gerekiyordu. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bill Gates 1955 yılında Seattle da dünyaya geldi. Okulda dersleri iyiydi ve matematik ve fen derslerini çok seviyordu. Bazen canı sıkkın ve yalnız olarak görünüyordu. Ailesi onu devlet okulundan alıp onu yetiştiği özel okula vermişti. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Yerel bir bilgisayar şirketi okuluna bilgisayarlar bağışlamıştı ve okulu da bu bilgisayarlarla bir bilgisayar laboratuvarı kurdu. Böylece arkadaşı Paul Allen be Bil Bu laboratuvarda oldukça fazla zaman geçirmeye başladılar. Bu onlar için sorun olacak gibi görünse de onlar hallerinden çok memnundular ve beraber sürekli bilgisayar programları yazıyorlardı.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bill Gates Hakkında</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Bill Gates okumayı her zaman sevmiştir. Çocukken ansiklopediler okumaktan oldukça hoşlanmaktaydı.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Bill Gates ve Paul kendi şirketlerini lisedeyken kurdular. Seattle için bir trafik programı yazmışlardı ve bundan 20 0004$ kazandılar.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Bill her zaman rekabetçi bir kişi olmuştur. Çocukken monopoly ve risk gibi tahtada oynanan oyunlar oynamayı severdi.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Üniversite okumaya Harvard’a gitti ancak bilgisayar şirketi için daha çok çalışmak isteyince üniversiteyi bıraktı. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Parlak zekalı bir teknoloji uzmanı olmanın yanı sıra aynı zamanda akıllı bir iş adamıdır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Bill Gates dünyadaki en zengin insandır. Vakfı sayesinde başkalarına be okullara yadım amacıyla trilyon dolarlar harcamaktadır. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Bill Gates çok çalışkan bir insandır. Asistanları onu bazen sabahları işe geldiklerinde onu çalışma masasında uyuyakalmış bir şekilde bulmaktadırlar.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-61880435857425042872014-10-19T00:52:00.000+03:002015-07-10T00:26:54.911+03:00TESTİLER SUYU NASIL SOĞUK TUTAR?<span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfqqU9VTgEiE22WfevIxJkVlKKqYBdvCV_2XP5k9x9r_6CEQqGJyXjPEdvtIjJMSUdwbiNWgvT7avjh9KImVtQXAxJWJRXfMZhyphenhyphen3WosveSeJ_RGI282V2MFeqX7Vujf63pFxmfOQVkHkL2/s1600-h/testi.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5117882856276833282" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfqqU9VTgEiE22WfevIxJkVlKKqYBdvCV_2XP5k9x9r_6CEQqGJyXjPEdvtIjJMSUdwbiNWgvT7avjh9KImVtQXAxJWJRXfMZhyphenhyphen3WosveSeJ_RGI282V2MFeqX7Vujf63pFxmfOQVkHkL2/s320/testi.bmp" style="cursor: pointer; float: left; height: 157px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 125px;" /></a></span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">Eskiden evlerde buz dolabı yokken soğuk su içebilmek için insanlar suyu toprak tesitilere koyarlardı. Hala daha tarlalarda da bu sebeple testi kullanımı vardır. Peki nasıl oluyor da testiler içindeki suyu buz dolabı kadar olmasa da diğer kaplara göre soğuk tutarlar?</span><br />
<a name='more'></a><br />
<div align="left" style="font-family: trebuchet ms; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: 100%;"> Bu olay yazın serinlemek için bazen elimize yüzümüze kolanya sürmekle, hastalanıp ateşi çıkan insanların ateşini düşürmek için alınlarına ıslak bez koymakla aynı şeydir. Nedir bu olayların ortak noktası? Evet bu ve benzeri olaylarda ortak nokta buharlaşmadır. Buharlaşma, yani sıvı maddelerin </span><span style="font-size: 100%;"><u>çevreden ısı alarak</u></span><span style="font-size: 100%;"><span style="text-decoration: none;"> gaz hale geçmesidir. Burada sıvı maddelerin çevreden ısı alarak hal değiştirmesi(gaz hale geçmesi) önemlidir ve bu olayların sırrı da budur. Testi topraktan yapılmıştır ve küçük küçük gözenekleri vardır yani içindeki suyu az da olsa dış yüzeyine iletebilir. Testinin dış yüzeyine gelen nem dışarıdaki sıcak havanın etkisiyle buharlaşmaya başlar ve bu buharlaşma sırasında testinin dış yüzeyinden de ısı alır ve tesitinin dış yüzeyi ısı kaybından dolayı serin kalır böylece içindeki su da serin kalmış olur. </span></span> </div>
<div align="left" style="font-family: trebuchet ms; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: 100%;"><span style="text-decoration: none;"> Elimize kolonya döktüğümüz zaman da aynı olay geçekleşir. Kolonya, içindeki alkolden dolayı kolay buharlaşabilen bir sıvıdır. Avcumuza döktükten sonra avcumuzda ısı alarak buharlaşmaya başlar ve elimiz bu şekilde serinlemiş olur.</span></span></div>
<div align="left" style="font-family: trebuchet ms; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: 100%;"><span style="text-decoration: none;"> Artık yeni kesilmiş sıcak karpuzu ıslak yüzeyi güneşe gelecek şekilde koyduğumuzda karpuzun biraz olsun serinlemesini bekleyebilir miyiz?</span></span></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-65136755812221830822014-10-18T20:59:00.002+03:002015-07-10T00:55:52.469+03:00Mucitler!<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgETrVlczpu0bV1qmpsL32_PmlplNQTpHS5T4or857kXMBwcdTbBcEzE548HFrolDQJekP8whOw-PUyUld0DllyFwyrKZiqYWwS2ski4Rp9p-8KHiUNL1e23jvgLnJvPTUrkiktXi1PuPbx/s1600/edison.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgETrVlczpu0bV1qmpsL32_PmlplNQTpHS5T4or857kXMBwcdTbBcEzE548HFrolDQJekP8whOw-PUyUld0DllyFwyrKZiqYWwS2ski4Rp9p-8KHiUNL1e23jvgLnJvPTUrkiktXi1PuPbx/s1600/edison.png" width="191" /></span></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Dünyadaki tüm ünlü mucitler hakkında düşünün. Mesela Bill GATES, Thomas EDİSON, Alexander Graham BELL.. vb. bunların hepsinin bir ortak yönü nedir sizce? Evet, tabii ki meraklı birer insan olmaları ve öğrenmeyi çok sevmeleridir. Böyle kişilerin her zaman kendi yaşamlarını ve diğer insanların yaşamlarını daha da iyi halle getirebilecek bir fikirleri vardır. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Siz de belki başka bir mucitler olmadığını veya dünyaya gelebilecek en iyi mucitlerin geldiğini düşünebilirsiniz. Eğer öyleyse, bu düşünceniz doğru değil çünkü mühendisler, bilim insanları ve mucitler sürekli yeni şeyler keşfediyorlar ve icat ediyorlar. Belki bir gün siz de bir gün onlar gibi bir mucit olabilirsiniz.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mucitler ve Çalışma Alanları</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Fizikçiler, matematikçiler ve diğer bilim adamları bilgisayarlar, uzay araçları, elektronik gibi konular üzerinde araştırmalar yapar.</span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDGgrYM6AF-mO_vfoaviHqgxnVryO7YTjXTe3vPpq2lFqldAlRnYnukyH_K1_67LXpui2FooUT3QZx_FX9UGjKbDNkyxSu3N2QLk3BxSQCA9mY0UZForVILCU96lMUpud182BmIDYCc6Oa/s1600/mucit.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="187" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDGgrYM6AF-mO_vfoaviHqgxnVryO7YTjXTe3vPpq2lFqldAlRnYnukyH_K1_67LXpui2FooUT3QZx_FX9UGjKbDNkyxSu3N2QLk3BxSQCA9mY0UZForVILCU96lMUpud182BmIDYCc6Oa/s1600/mucit.jpg" width="200" /></span></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Günlük hayatımızda karşılaştığımız problemler üzerinde kafa yorarsanız belki bir tanesine bir çözüm bulabilirsiniz. Tek gereken çözmek istediğiniz konu hakkında öğrenmek yeterince okumak ve ne gibi araştırmalar yapıldığından haberdar olmak. Sonra da kendi bakış açınıza göre bir yol düşünmek.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Belki siz güneş enerjisini ya da rüzgâr enerjisini daha faydalı ve yararlı çalışmasını sağlayabilecek bir yol bulabilirsiniz hatta farklı bir enerji kaynağı bile keşfedebilirsiniz.</span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPOc3Cv0I3hhFu-TwLz4gUUZ45Tc2AAuI-8k4_yMJmgBMra0MZAGuw-YymTpCNWvORx_4Cp86bcvK1gMsuklrNM_mtreBPbYMVbS_wDXEYPU1kNGA39k-WttqDs_m8LR0R_7-IOsPTMDFS/s1600/11_zihni-sinir-icatlari%20(7).jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPOc3Cv0I3hhFu-TwLz4gUUZ45Tc2AAuI-8k4_yMJmgBMra0MZAGuw-YymTpCNWvORx_4Cp86bcvK1gMsuklrNM_mtreBPbYMVbS_wDXEYPU1kNGA39k-WttqDs_m8LR0R_7-IOsPTMDFS/s1600/11_zihni-sinir-icatlari%20(7).jpg" width="145" /></span></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- İcatlar aynı zamanda doktorların da hastalarını iyileştirmesine ve insanların daha sağlıklı yaşamasına yardımcı olabilirler.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Tarım araştırmacıları da herkese yetecek kadar sağlıklı tarım ürünleri yetiştirebilmek için araştırmalar yaparlar.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Siz de artık bir araştırmacı olabilirsiniz. Fen derslerinde öğrendiklerinizi geliştirdikçe ve daha fazlasını öğrenmek için kendiniz kitaplar okuyup kendiniz deneyler yaptıkça bir gün bir problemin çözümünü rahatlıkla bulabilirsiniz veya aynı işi daha az enerjiyle yapabilecek bir yok keşfedebilirsiniz. Öğrenmeye devam…</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-26332366043509206772013-02-04T00:53:00.000+02:002015-07-10T00:20:08.225+03:00KUYRUKLU YILDIZLAR<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKL-DZGuD1_Smr_dte1NbHramuOhHv4cYj2TafUr16g4L-AWQS_LP974LiIsWxp54N6ZpvLWIlY7ChSKeHgdPA_8aZr8OnhBkqM8pfJWeHypdgzJ3AzVBrqBPBLxFXXObvB6qaNnEloO8d/s1600/comet.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="161" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKL-DZGuD1_Smr_dte1NbHramuOhHv4cYj2TafUr16g4L-AWQS_LP974LiIsWxp54N6ZpvLWIlY7ChSKeHgdPA_8aZr8OnhBkqM8pfJWeHypdgzJ3AzVBrqBPBLxFXXObvB6qaNnEloO8d/s200/comet.jpg" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Kuyrukluyıldızlar basitçe bir tanımla güneşin etrafında bir
yörüngede dönen tozsu kar toplarıdır. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Bunlar buz parçaları, su parçaları, karbondioksit, metan ve
toz parçalarının karışımından oluşur. Bu maddeler güneş</span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> sistemiyle birlikte
oluşmuşlardır. Kuyrukluyıldızlar buzdan oluşan çekirdeklerinin etrafını saran
gaz ve toz bulutlarından oluşmaktadır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Kuyruklu yıldızların merkezindeki buzlar güneşe yaklaştıkça ısınır
ve buharlaşır. Kuyruklu yıldızlar güneşe yakın geçerken 2 tane kuyruk
oluşturabilirler. Bu kuyruklardan biri gazlardan oluşan düz görünümlü kuyruk
diğeri ise tozlardan oluşmuş kıvrımlı görünen kuyruk. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Gazlardan oluşan kuyruk,
gazların güneş rüzgarlarının manyetik çekim etkisiyle kuyruğa doğru çekilir.
İkinci kuyruktaki tozlar herhangi bir manyetik çekim etkisine maruz kalmaz
ancak tozların arasındaki buz parçaları güneşin etkisiyle ısınır, buharlaşır ve
kuyruklu yıldızı takip eden kıvrımlı bir kuyruk olarak güneşin etrafında döner.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Yani kuyruklu yıldız olarak adlandırdığımız cisimler aslında
birer yıldız değildirler çünkü yıldızların yapıları tamamen farklıdır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-87097803831665147002012-07-12T21:12:00.001+03:002015-07-10T00:20:41.717+03:00GÜNEŞ, DÜNYAYA EN YAKIN YILDIZ<div class="MsoNormal">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Güneş</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Latincede Sol denilen Güneş'in İngilizcede anlamı Sun'dır,
eski Yunancada ise Helios.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Güneşimiz evrende tek ve benzersiz değildir. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDDskU3EglEdWTTtJAbIrnZyJa0CxM2bg_FxNqxM2-uQbe-w4RAOF5xQBRJI9rmP5WYYrsI8htwNTlEvfZ-HK1tJRjTG2yq12YRVq9T_R5aq4CelOtbSaa2pJlmF3zE2QveeW93_jLEypt/s1600/guness.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDDskU3EglEdWTTtJAbIrnZyJa0CxM2bg_FxNqxM2-uQbe-w4RAOF5xQBRJI9rmP5WYYrsI8htwNTlEvfZ-HK1tJRjTG2yq12YRVq9T_R5aq4CelOtbSaa2pJlmF3zE2QveeW93_jLEypt/s1600/guness.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Güneş evrende yaygın
olarak bulunan orta büyüklükte sari renkli bir yıldızdır eski Latincede “Sol”
olarak anıldığı için gezegenimizin de içinde bulunduğu güneş sistemine solar
sistem denilir. Evrende buna benzer trilyonlarca yıldız bulunmaktadır.</span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Bu yıldızların
büyük çoğunluğu da bizim sistemimiz gibi gezegenler ay gibi doğal uydular, kuyruklu
yıldızlar ve asteroidlerden oluşan kendilerine has düzenleri vardır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Güneş 5 milyar yıl önce gaz ve toz bulutundan oluşmuştur. Aslında
bu uçsuz bucaksız toz bulutları, nebula (bulutsuları) tüm yıldızların doğdukları
yerlerdir. Bu gaz ve toz bulutları bir araya gelerek gittikçe artan bir çekim
kuvvetinin etkisiyle sıkışarak milyon yıllar sonunda oluşur.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Çok yüksek derecede sıcaklık ve basınç etkisiyle madde
merkezde şekillenmeye baslar ve böylece doğmakta olan bebek yıldız gittikçe ısınmaya
devam eder. Nihayet 1 milyon dereceye ulaştıktan sonra çekirdeğindeki bu ateş
nükleeer füzyon tepkimesine neden olur.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Bu süreçler tamamlandıktan sonra güneş kendi ışığını, ısısını
ve enerjisini üretmeye baslar. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Termonükleer
Füzyon</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Temonükleeer füzyon bir yıldızın kendi ışığını ve enerjisini
üretmesinin yoludur. Bu olay yıldızın çekirdeğinde olur. Çekirdek milyon derece
sıcaklıklara kadar ısınmıştır. Bu isi evrene doğru yayılır. Bu termmonükleeer
reaksiyon sürecinde yıldız yakıt olarak hidrojen yakar ve sonucunda başka bir yakıt
olan helyum oluşur. Yani yıldız ateş gibi hep ayni şekilde yanmaz çünkü yıldızlardaki
olay yangın değildir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Konveksiyon</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Isınan hava yükselir serin hava dibe çöker. odalarımızın tabanı
üst kısımlarına göre daha serindir. Bu fizik kanunu yıldızda da aynen
geçerlidir. soğuk gazlar dibe çökerken isi üst kısımlara yükselir, yıldızdaki
gazlar bu isi farkından dolayı sürekli çöker ve yükselir. Bu durum konveksiyon
denilen yavaş hava dalgaları ve sirkülasyon hareketi oluşturur. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Çekirdeğin yakınındaki gazlar ısınır ve yüzeye doğru yükselir
ve böylece biraz soğur neticede yeterimce soğuduktan sonra tekrar çekirdeğe
doğru çöker. her bir atomun bu konveksiyonel sistemde tam bir döngü geçirmesi
milyon yıllarca zaman alır. Bu süreç sonunda Güneşin etrafı 10 000 fahrenhayt
derece civarında olur bu sıcaklık çekirdeğine göre çok daha soğuktur.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhw5A5g3sJIBYRMiFkAOMSECJcl5WaXrYYSLfgulW4z5pPCBVjvE0bBieApaqQwzQwWWn-949cwKvv4BGlizZwuHX6m93q3f3BQ7kKQEMi6y_bu-44f3IhNhi1LWWxe9B6j5IMBMeDJAJWQ/s1600/isik_hizi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="143" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhw5A5g3sJIBYRMiFkAOMSECJcl5WaXrYYSLfgulW4z5pPCBVjvE0bBieApaqQwzQwWWn-949cwKvv4BGlizZwuHX6m93q3f3BQ7kKQEMi6y_bu-44f3IhNhi1LWWxe9B6j5IMBMeDJAJWQ/s200/isik_hizi.jpg" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<b><u><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><br /></span></u></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><u><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><br /></span></u></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><u><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><br /></span></u></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><u><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><br /></span></u></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><u><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Ek Bilgi:</span></u></b><span style="font-family: "Comic Sans MS"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> Güneş
ışığı dünyaya 8 dakikada ulaşır. Bu hız 8 ışık dakikası olarak ifade
edilebilir. Güneşin dünyaya uzaklığı 145 milyon km'dir.</span></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-47452125047760127022009-02-21T22:27:00.007+02:002015-07-10T00:21:32.244+03:00MIKNATIS VE MIKNATISIN KUTUPLARI<br />
Demir ve çelik parçalrını çeken, serbest olarak asıldığı zaman da
belli bir doğrultuyu alan cisimlere mıknatıs adı verilir. fizik
biliminini en önemli kollarından biri olan manyetizma, mıknatıs cisimler
ya<a href="http://tbn1.google.com/images?q=tbn:gQYN6FkOrSV5xM:http://www.hendekcumhuriyet.k12.tr/toyotaproje/toyota-fen/websitesi/animasyon/m%C4%B1knat%C4%B1s.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" src="http://tbn1.google.com/images?q=tbn:gQYN6FkOrSV5xM:http://www.hendekcumhuriyet.k12.tr/toyotaproje/toyota-fen/websitesi/animasyon/m%C4%B1knat%C4%B1s.jpg" style="cursor: pointer; float: left; height: 109px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 107px;" /></a>rdımı ile incelenir.<br />
Mıknatıs
doğada bulunduğu için çok eski çağlardan beri bilinmektedir. eski
çağlarda yaşamış olan insanlar, mıknatıs taşı ya da manyetit adı verilen
bir maden filizinin mıknatısın özelliklerine sahip olduğunu
biliyorlardı. manyetit adı o çağ insanları için önemli bir yerleşim
merkezi olan Manisa'dan gelir, manyetit filizinin en çok çıktığı yer
Manisa ve çevresidir. <br />
<a name='more'></a>Aslında manyetit, demir oksitten başka bir şey
değildir.<br />
<br />
<object height="344" width="425"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/WiXJ6QDquYQ&hl=en&fs=1"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="http://www.youtube.com/v/WiXJ6QDquYQ&hl=en&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="425" height="344"></embed></object><br />
<br />
Çelik bir çubuğu manyetit filizinin yanına koyarsak, çelik çubuk da bir zaman sonra mıknatıslık özellikleri kazanır, bir başka deyişle mıknatısaşır. Bu durumda mıknatısları ikiye ayırabiliriz. Bunlardan birincisi "doğal mıknatıs" ikincisi ise "yapay mıknatıs" tır. Gellikle yapay mıknatıslar daha çok kullanılır.<br />
<br />
<span style="font-weight: bold;">Mıkn</span><a href="http://tbn0.google.com/images?q=tbn:rYHMZPgSCLWQQM:http://www.fenokulu.net/5sinkonumiknatis.gif" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" style="font-weight: bold;"><img alt="" border="0" src="http://tbn0.google.com/images?q=tbn:rYHMZPgSCLWQQM:http://www.fenokulu.net/5sinkonumiknatis.gif" style="cursor: pointer; float: left; height: 88px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 122px;" /></a><span style="font-weight: bold;">atısın Kutupları:</span><br />
Bir mıknatıs çubuğu demir tozlarının arasında gezdirdikten sonra kaldıracak olursak demir tozlarının mıknatısın uçlarında daha yoğun bir şekilde toplandığını görürüz. Bu küçük deney bize mıknatısın uçlarındaki çekim özelliğinin diğer yerlerine göre daha çok olduğunu gösterir. Mıknatısın çekim özelliğinin daha çok olduğu bu bölgelere kutup adı verilir. Her mıknatısın mutlaka iki kutbu vardır. Hiçbir zaman tek kutuplu mıknatıs elde edilemez. Uzun bir mıknatıs çubuğunu ikiye bölsek bile yine ikişer kutuplu iki mıknatıs elde ederiz. Bu parçalama işini ne kadar da sürdürsek, sonuç yine değişmez. Ancak bu yaptığımız işin tersini yapıp parçaladığımız mıknatısları birleştirmeye kalksak, oluşan kutupların ok olduğunu ve yalnız iki kutbun kaldığını görürüz.<br />
Çubuk şeklinde küçük bir mıknatısı tam ortasından bir iple asarsak dengeye geldikten sonra mıknatısın bir ucunun kuzeyi bir ucunu da güneyi gösterdiğini görürüz. İşte mıknatısın kuzeyi gösteren ucuna “mıknatısın kuzey kutbu” denir “N” sembolü ile gösterilir. Güneyi gösteren ucuna ise “mıknatısın güney kutbu” denir “S” sembolü ile gösterilir.cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-27088926399733486632007-12-15T22:33:00.001+02:002015-07-10T00:38:04.263+03:00GÖK KUŞAĞI NASIL OLUŞUR?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqtT5_mtBMbwB_S29_SShZjP9JM1RPU61B0EmsorHaWyn_TLP1ImHMAkELkskBjsV8wz1DMdspV4KLgDOqwwBV-8YTAr4lD_4FRmN0umardgL-dSrtleeeYIVuUvY3R3xt0-nYEbb0cG4C/s1600-h/g%C3%B6k+ku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1+2.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5144301038414673650" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqtT5_mtBMbwB_S29_SShZjP9JM1RPU61B0EmsorHaWyn_TLP1ImHMAkELkskBjsV8wz1DMdspV4KLgDOqwwBV-8YTAr4lD_4FRmN0umardgL-dSrtleeeYIVuUvY3R3xt0-nYEbb0cG4C/s320/g%C3%B6k+ku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1+2.bmp" style="cursor: pointer; float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt;" /></a><br />
<span style="font-family: trebuchet ms;">Gökkuşağı, güneş ışınlarının yağmur damlalarında veya sis bulutlarında yansıması ve kırılmasıyla meydana gelen ve ışık tayfı renklerinin bir yay şeklinde göründüğü meteorolojik bir olaydır. Bu olayda havadaki su damlacıkları prizma görevi görmüş olurlar. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: trebuchet ms;">Gökkuşağında görülen yedi renk; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur.Tipik bir gök kuşağı kırmızı, turuncu, yeşil, mavi ve mor renklerinden meydana gelen bir renk sır</span><span style="font-family: trebuchet ms;">asına sahip bir veya daha fazla aynı merkezli arklardan ibarettir. En çok rastlanan çeşidi ilkel (birinci) gökkuşağıdır. Bu çeşidin merkez açısı 42° civarındadır ve kırmızı renk dış tarafa, mor renk iç tarafa isabet eder. Bazen ışığı daha zayıf merkez açısı 50° civarında olan tali (ikinci) gökkuşağına da rastlanır. Bunda renk dizilişi diğerinin tersidir. </span><span style="font-family: trebuchet ms;">Bunların haricinde sadece dar kırmızı veya kırmızı-yeşil renk bantlarından müteşekkil küçük kuşaklar da görülür ve bunlar birinci gökkuşaklarının iç tarafında ve ikincilerin dış tarafında bulunurlar.</span> <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdk5wNM0LHo2L_j402taRul-GfS3FyFZFMiP5qAeWl0au06e9ClYr2qZNem-uRXjaN9FU_bVyFL9ajY3IK_MI_MyPR7labnFNuMOq7qCN_xgr3pLobo6KHdZJExcgs-M8EcdpAE0m_4Y24/s1600-h/g%C3%B6k+ku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1+1.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5144301162968725250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdk5wNM0LHo2L_j402taRul-GfS3FyFZFMiP5qAeWl0au06e9ClYr2qZNem-uRXjaN9FU_bVyFL9ajY3IK_MI_MyPR7labnFNuMOq7qCN_xgr3pLobo6KHdZJExcgs-M8EcdpAE0m_4Y24/s320/g%C3%B6k+ku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1+1.bmp" style="cursor: pointer; float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt;" /></a><span style="font-family: trebuchet ms;">Gökkuşakları; ışık ı</span><span style="font-family: trebuchet ms;">şınlarının yağmur damlaları ve sis tanecikleri tarafından kırılması, yansıtılması ve dağıtılması ile mey</span><span style="font-family: trebuchet ms;">dan</span><span style="font-family: trebuchet ms;">a gelir.</span><span style="font-family: trebuchet ms;"> Büyük damlaların meydana getirdiği kuşaklar en parlak ve renk ayrılması en belirgin olanlarıdır. Küçük yağmur damlalarının meydana getirdiği kuşaklar is</span><span style="font-family: trebuchet ms;">e daha zayıf ve daha geniş olurlar. Bunun en tipik örneği sis kuşağı olarak da isimlendirilen ve sis bulutu veya buğusu tarafından meydana getirilen beyaz kuşaklardır.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-13046255771454571312007-12-15T21:55:00.001+02:002016-02-11T14:00:37.396+02:00GALİLEO GALİLEİ<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHkRDJalrET_qbIdqmjqZhwz093v2iMLFHAKA-9oIvnI8AvQ0NO86_CFTJd9rbPS9IcJ9IRCQxO2PiPJOtCH2stp22S4lDN4d4VBsrj4-EzKWi32216qpylHtM73CacGNydkvhKX2Awoud/s1600-h/galilei.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5144291220119434946" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHkRDJalrET_qbIdqmjqZhwz093v2iMLFHAKA-9oIvnI8AvQ0NO86_CFTJd9rbPS9IcJ9IRCQxO2PiPJOtCH2stp22S4lDN4d4VBsrj4-EzKWi32216qpylHtM73CacGNydkvhKX2Awoud/s320/galilei.bmp" style="cursor: pointer; float: left; height: 127px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 112px;" /></a>Modern fiziğin ve teleskobik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı. 1564'te İtalya'nın Pisa şehrinde doğdu. Döneminin tanınmış müzikçilerinden Vincenzo Galilei'nin oğlu olan Galileo, ilk tahsilini Floransa'da yaptı.</span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> 1581'de Pisa Üniversitesinde tıp tahsiline başladı, ancak parasızlıktan okulu terk etti. 1583'ten itibaren matematiğe ilgi duyan Galileo, bu konudaki çalışmaları sayesinde 1589'da Pisa'da profesörlük elde etti. Sarkacın, yüzen cisimlerin ve hareketin Aristo fiziğinden farklı bir düşünceyle matematiksel olarak ele alınması gerektiğine inanan Galileo, Pisa Kulesinden ağırlık düşürerek Aristo'nun yanlışlığını açıkça gösterdi. </span><br />
<span style="font-family: "helvetica neue" , "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Bu davranışı yaşlı profesörlerle anlaşmazlığa düşmesine sebep oldu. 1592'de Pisa'yı terk ederek, Padova Üniversitesi matematik kürsüsüne geldi. 1597'de pratikte çok faydası olan pusulayı ticari olarak piyasaya arz etti. 1600 senesinden hemen sonra ilkel bir termometre, insan kalp atışının ölçümünde kullanılmak üzere bir sarkaç ve 1604'te serbest düşüşün matematik kanunlarını keşfetti. Ancak düzgün ivmeli hareket kavramı hatalıydı. 1609'da Hollanda'da teleskopun bulunduğunu işitti. Kendisi daha ileri bir alet yaparak bunu astronomi gözlemlerinde kullandı. 1610'da aydaki dağlar, yıldız kümeleri ve Samanyolu üzerine ilk tespitlerini yayınladı. Bu arada Jüpiter'in dört uydusunun varlığını bildirdi. Bu kitabı çok ilgi uyandırdı ve Floransa'da saray matematikçisi olmasını sağladı. Hemen sonra Venüs gezegeninin devreleri ve Satürn’ün şekli hakkında bilgi verirken, astronomideki Ptolemy (Batlamyus) sistemini tartıştı. 1611'de Roma'ya gitti ve oradaki Bilim Akademisi'ne üye seçildi. Floransa'ya dönüşünde hidrostatik üzerine pek çok profesörün itirazına sebep olan kitabı ile 1613'te güneş lekeleri üzerine yazdığı eserini yayınladı. Bu eserinde Kopernik sistemini açık bir şekilde müdafaa etti. Bundan dolayı papazların ağır hücumuna uğradı. 1615'te bizzat Roma'ya giderek iddiasını müdafaa etti. Ancak 1616'da Papa Beşinci Paul tarafından kitaplarını tetkik için bir komisyon kuruldu. Bu komisyon Galileo'nun kitaplarını yasaklamadı. Sadece dünyanın döndüğü iddiasından vazgeçmesini istedi. Galileo, bir müddet bilimin pratik yönüne döndü, mikroskobu geliştirdi. Ancak 1618'de üç kuyruklu yıldızın görülmesiyle kiliseyle münakaşaya girdi. Arkadaşının Sekizinci Urban olarak Papa seçilmesinden cesaret alarak yazdığı "İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar" adlı eserini 1632'de yayınladı. Ancak kitabı daha önce yapılan uyarılarla çeliştiği söylentilerine rağmen Roma’da mahkemeye çağrıldı. 1633'te bu kitap yasaklandı ve Kutsal Engizisyon'ca müebbet hapse mahkum edildi. Cezası kendi evinde göz hapsine çevrildi. Yetmiş yaşında hapsedilen Galileo kör oldu ve 1642 yılında öldü.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-20968204418528251522007-12-15T02:05:00.002+02:002015-07-10T00:44:04.080+03:00MİKRODALGA FIRIN NASIL ÇALIŞIR?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKApKa4qfcQSKcmvB8F6-pdxdAXFVaQRbbigmvYo6lFLPRE3CB8o3j_X8bdKwJHkK0REjUJp0LQwAUU0XF4i_sIXdZCXwjGL5n_Yfv7OLQ3yE6HkmnzK_7OFpc45fyix3XkXvA4rfRbMEU/s1600-h/mikrodalga.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5143987007585859250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKApKa4qfcQSKcmvB8F6-pdxdAXFVaQRbbigmvYo6lFLPRE3CB8o3j_X8bdKwJHkK0REjUJp0LQwAUU0XF4i_sIXdZCXwjGL5n_Yfv7OLQ3yE6HkmnzK_7OFpc45fyix3XkXvA4rfRbMEU/s320/mikrodalga.bmp" style="cursor: pointer; float: left; height: 100px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 149px;" /></a><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Çoğumuz mikrodalga fırınların ne kadar hızlı pişirdiğini duymuştur. Peki, sizin evinizdeki fırın niye bu kadar hızlı pişirmiyor? Acaba ısı derecesini sonuna kadar getirirseniz mikrodalga fırın kadar hızlı pişirebilir mi? </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Hayır pişiremez. </span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalga Nedir?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Aslında mikrodalgalar evimizin içine kadar girmiş durumda. Onları göremiyorsunuz ama onlar sayesinde radyo dinliyorsunuz , televizyon seyrediyorsunuz, cep telefonu ile konuşuyorsunuz ve yemeklerinizi pişirebiliyorsunuz. Mikrodalgalar ışık hızında hareket eden, çok kısa dalga boyuna sahip elektromagnetik bir enerjidir.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Nasıl Çalışır?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalga fırınlar elektrik enerjisiyle çalışır. Fırının bu elektrik enerjisini mikrodalga enerjisine dönüştürmesi ise bir magnetron ile olur. Magnetron 2450 MHz frekansında mikrodalgalar üretir. Bu mikrodalgalar, dalga kılavuzu vasıtasıyla fırının içine ulaşırlar. Bu noktada mikrodalgaların birkaç karakteristik özelliğinden bahsetmek istiyorum.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Mikrodalgalar, tıpkı güneş ışığının camdan nasıl geçiyorsa cam, porselen, kağıt ve plastik gibi çoğu maddelerin içinden geçebilirler.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Mikrodalgalar, duvara çarpan bir topun geri dönmesi gibi, metallerden yansıyıp geri dönerler.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Mikrodalgalar maddelerin içine nüfuz ederler ve özellikle yiyecekler tarafından emilirler.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bu bilgilerden sonra kaldığımız yerden devam edebiliriz. En son mikrodalgalar fırının içine ulaşmıştı. Bu mikrodalgalar pişirmek istediğimiz yiyecek tarafından emilirler. Saniyede 2,45 milyar kez titreşen mikrodalgalar yiyeceğin içine girdiklerinde, su moleküllerinde bir titreşim oluştururlar. Mikrodalgaların polaritesi (kutupsallık) her değiştiğinde (+) ve (-) yüklerle yüklü su molekülleri bir ileri bir geri saniyede 4,9 milyar kez titreşirler. Bu yüksek hızdaki titreşmeden dolayı birbirine sürtünen su molekülleri ısı enerjisini açığa çıkarırlar. Bu ısıyla ise yiyecek pişmiş olur. İçinde daha fazla su molekülü olan yiyecekler daha hızlı pişerler.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Klasik fırınlarda olduğu gibi mikrodalga fırınlarda ortam ve yiyecek kapları ısınmazlar. Yalnızca yiyecekler ısınır ve pişerler. Pişirme süresi ise çok daha kısadır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">En Çok Sorulan Sorular</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Çelik tenceremle mikrodalga fırında yemek pişirebilir miyim?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Hayır, çünkü mikrodalga ışınlar metal malzemelerden yansırlar, içlerinden geçemezler. Ama cam, seramik, plastik ve hatta kağıt kapta bile yemeğinizi pişirebilirsiniz.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalga ışınlar zararlı radyasyon yayar mı?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalga ışınlar iyonize olamayanlar grubuna dahildir. Madde ve canlı hücrelerin yapısını değiştirmezler ve radyoaktif olarak zarar veremezler. Fakat X ve Gama ışınları gibi iyonize olanlar grubundakiler, maddenin ve hücrenin yapısını değiştirirler ve zararlı olabilirler.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalga fırına çalışırken elimi soksam ne olur?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Sakın böyle bir şey denemeyin. Mikrodalga fırınınızda sadece yemek pişirin. Eğer elinizi çalışırken sokmaya kalkarsanız o da pişer.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikro dalga fırında pişen yemek zararlı mıdır?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Hayır değildir. Mikrodalga fırınlar elektrik enerjisini, mikrodalga enerjisine; mikrodalga enerjisini de ısı enerjisine çevirir. Fırından çıkan yemekte radyasyon falan yoktur, afiyetle yiyebilirsiniz.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalga fırının içini kapaktan bakınca görüyorum. Peki mikrodalga ışınlar buradan ışık gibi dışarı sızmıyor mu?</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Mikrodalgalar kapakta bulunan metalin üstündeki ufak deliklerden dışarı çıkamazlar. Çünkü mikrodalganın fiziki karakteristikleri buna uygun değildir. Dalgaların frekansı (saniyedeki titreşim sayısı) ile dalga boyu arasında şu ilişki vardır: Yüksek frekans kısa dalga boyu, alçak frekans uzun dalga boyu demektir. Bunu terside doğrudur. Kapakta bulunan ufak delikler ışık dalgalarının geçmesine izin verirler ve fırının içini görürüz. Çünkü ışığın dalga frekansı son derece yüksektir, dolayısıyla dalga boyu da çok küçüktür. Dalga boyunun çok küçük olması kapaktaki deliklerden geçmesine müsaade eder. Mikrodalgaların ise frekansı düşüktür ve dalga boyu daha uzundur. Bu yüksek dalga boyuyla kapaktaki ufak deliklerden geçemezler ve içeri tekrar geri yansırlar.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Tarihçe</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">1946 yılında radarla ilgili bir araştırma projesinde Dr. Percy Spencer da görevliymiş. Dr. Spencer magnetron denilen vakum tüpü üzerinde çalışırken cebindeki çikolataların eridiğini farketmiş ve şaşırmış. Sonra bir deney yapmış. Mısır tanelerini magnetronun yanına koymuş ve görmüş ki mısırlar patlamış, her tarafa saçılmış. Sonra çiğ bir yumurtayı koymuş magnetronun yanına. Arkadaşları ile ne olacağını beklerken yumurtanın piştiğini ve patladığını görmüşler. Dr. Spencer kendi kendine sormuş: Yumurtayı bile pişiren bu mikrodalga enerji yemekleri de pişiremez mi? İşte mikrodalga fırınlar üstündeki ilk çalışmalar bu tesadüf sonucu başlamıştır.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Tavsiyeler- Çalışan bir mikrodalga fırından en az bir kol mesafesi kadar uzakta durunuz ve yüzünüzü yemek pişmiş mi diye fırına yaklaştırmayın</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Fırın boşken çalıştırmayın</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Kapak kapanmıyor veya hasar görmüşse fırını çalıştırmayın.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Fırının içini sık olarak temizleyin.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Yemek pişirirken metal kap kullanmayın.</span><br />
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">- Kalın kabuklu yiyecekler pişince içinde buhar kalır ve kabuk çatlayınca dışarı buhar fışkırır. O yüzden dikkatli olun.</span><span style="font-size: 12; font-weight: normal;"><o:p></o:p></span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-67990132072754701142007-12-14T00:12:00.002+02:002015-07-10T00:38:30.591+03:00ÇAMAŞIRLAR RÜZGARDA HIZLI KURUR?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZKdHyNpMdwg0eKhSjXyNxxgYsgL3rgSqjJpaYh0kSO9iGQOk7u1Ua-6CasZFrmZpgmbAzA93qj_y3XAvxm-IFsg6m7nlJ2uG_yM2FyZjBW3a8_ONs9ok7pjugbnXfSd6lkHJ8IYtqKr9Q/s1600-h/%C3%A7ama%C5%9F%C4%B1r.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" style="font-weight: bold;"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5143584322015474386" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZKdHyNpMdwg0eKhSjXyNxxgYsgL3rgSqjJpaYh0kSO9iGQOk7u1Ua-6CasZFrmZpgmbAzA93qj_y3XAvxm-IFsg6m7nlJ2uG_yM2FyZjBW3a8_ONs9ok7pjugbnXfSd6lkHJ8IYtqKr9Q/s320/%C3%A7ama%C5%9F%C4%B1r.bmp" style="cursor: pointer; float: left; height: 99px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 100px;" /></a><br />
<span style="font-size: 100%;"><span style="font-family: trebuchet ms;">Çamaşırları daha hızlı kurutmak deyince çoğumuzun aklına sıcak bir ortam gelir ancak sıcak ortam olmazsa ne olabilir diye düşünürsek cevap, rüzgârlı bir ortamdır. </span></span><br />
<a name='more'></a><span style="font-size: 100%;"><span style="font-family: trebuchet ms;">Evet, çamaşırlar rüzgârlı ortamlarda daha hızlı kururlar çünkü rüzgâr havanın(gaz madde) hareket etmesi demektir ve gaz maddeler hareket edince yani hızları arttıkça basınçları azalır. Bu yüzden de çamaşırların içindeki suyun üzerindeki basınç azalmış olur ve suyun daha kolay buharlaşmasını sağlar. Böylece çamaşırlar rüzgârsız havalara göre daha kolay kurumuş olur.</span></span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-80830625665373865732007-11-10T17:03:00.002+02:002015-07-10T00:38:49.316+03:00BARDAK NEDEN NEMLENDİ?<span style="font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzu3TyLp_4gOfCKEWeM7Vrioun5XEyf8npZ2gS5rkWtTA24f2pQYvhTxIfKfAoumwnLYG7mWHlB8UkKw5IyD1-Z75ARMfr2GSHbUAPd_vSsUmxY8_Mw07qC5kAVH0k9vpwYUFELeG0QE2x/s1600-h/i%C3%A7ecek.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5131228590810057858" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzu3TyLp_4gOfCKEWeM7Vrioun5XEyf8npZ2gS5rkWtTA24f2pQYvhTxIfKfAoumwnLYG7mWHlB8UkKw5IyD1-Z75ARMfr2GSHbUAPd_vSsUmxY8_Mw07qC5kAVH0k9vpwYUFELeG0QE2x/s320/i%C3%A7ecek.bmp" style="cursor: pointer; float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt;" /></a></span> <br />
<div class="MsoNormal" style="font-family: trebuchet ms; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 100%;"><span style="font-weight: normal;">Sıcak havalarda canımız genelde soğuk bir şeyler çeker. Örneğin içmek için soğuk bir kola veya limonata seçtiysek, bu soğuk içeceği kuru bir bardağa koysak bile az zaman sonra bardağın ilk başta kuru olan dış tarafının nemlendiğini görürüz. Ellerimiz de kuru olduğuna göre bardağın dış tarafına bu nem nereden gelmiştir?</span></span><br />
<a name='more'></a><span style="font-size: 100%;"><span style="font-weight: normal;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="font-family: trebuchet ms; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 100%;"><span style="font-weight: normal;">Yazın havalar kışa göre sıcak olduğu için buharlaşma daha çok olur. Etrafta bulunan su buharlaşarak havanın içine karışır yani yazın havanın içinde nem oranı daha fazladır. Bunun yanında su buharının ve diğer gazların da ısı enerjisi kaybedince gaz halden sıvı hale geçtiklerini zaten biliyoruz. Bu bildiklerimizi birleştirirsek bardağın dışındaki nemin de havadaki su buharının bardağın soğuk olan dış yüzeyine çarpınca ısı alış-verişinde bulunarak ısı kaybettiği için ve bardağın dışında sıvı hale geçtiği için nemlendiğini anlarız. <o:p></o:p></span></span></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-33083595383529505712007-11-04T01:36:00.008+02:002016-02-09T00:03:46.613+02:00ATOM NEDİR?<div face="trebuchet ms" style="text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7ypZZtWhOzklnSJN3JnYoJIyUFUpXYq07dbnZBU2nRVJFyqYoETCLBrItKrClRe-ggIQZBgEBxZZgA2QnsNpNYtHClYoVo_rTXExWN5Yw15-xQvYmnkr01pYdTvzgTG8GDo_GC84DdBSc/s1600-h/atom.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" style="clear: left; float: left; font-family: 'trebuchet ms'; font-size: 100%; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="atom nedir" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5128946834670680642" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7ypZZtWhOzklnSJN3JnYoJIyUFUpXYq07dbnZBU2nRVJFyqYoETCLBrItKrClRe-ggIQZBgEBxZZgA2QnsNpNYtHClYoVo_rTXExWN5Yw15-xQvYmnkr01pYdTvzgTG8GDo_GC84DdBSc/s320/atom.jpg" style="float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt;" title="atom" /></a></div>
<span style="font-family: "trebuchet ms"; font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPzqvEoquLlqRjJ5DHAgRc_OKFE4ykOBctf6Yqjrsy21qhduDtXI2YkFvT-vKWSJDJe5YhjiYHLGoo69AfTutOfjb289w8yW_rZclZUd-GlPLKDzglYntS4EtBWuNlnKhrqlXjXzoCgEOh/s1600-h/molek%C3%BCl.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5128948187585378914" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPzqvEoquLlqRjJ5DHAgRc_OKFE4ykOBctf6Yqjrsy21qhduDtXI2YkFvT-vKWSJDJe5YhjiYHLGoo69AfTutOfjb289w8yW_rZclZUd-GlPLKDzglYntS4EtBWuNlnKhrqlXjXzoCgEOh/s320/molek%C3%BCl.jpg" style="cursor: pointer; float: right; margin: 0pt 0pt 10px 10px;" /></a></span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">Ato</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">m, </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">elementlerin</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"> </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">öze</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">lliklerini </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">taşıyan<br />en küçük yapı birimidir. </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">Örneğin<br />bir demir parçasını bölmeye başlasak ilk baş</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">ta ikiye<br />böldüğümüzde elimizde kalan<br />parçalar yine demir pa</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">rçasıdır.</span></span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"><br />Sonra daha bölmeye devam etsek elimizdeki pa</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">rçalar<br />hep bir demir parçası olur, ta ki demiri oluşturan en<br />küçük parçaya yani </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">atoma g</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">el</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">ene<br />kadar.</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"> </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">Bazı<br />maddelerin </span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">özelliklerini<br />taşıyan en küçük parçalar<br />birden fazla atomun bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bu şekilde birden<br />fazla atomun oluşturduğu en küçük<br />parçalara da <u>molekü</u>l denir.<br />Örneğin su maddesini oluşturan en<br />küçük parça<br />moleküldür. Bir su molekülü iki<br />hidrojen atomu ve bir oksijen atomunun birleşmesiyle oluşmuş bir<br />moleküldür.</span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"><o:p></o:p></span></span><br />
<div class="MsoNormal" style="font-family: trebuchet ms;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"> Aslında atom da başka<br />parçaların birleşmesinden oluşmuştur. Bu parçalar<br />proton, nötron ve elektrondur. Bu parçaların<br />içinde en küçük olan<br />elektrondur. Atomların birbirinden farklılığı da bu<br />parçaların sayısının farklılığına göre olur.<br />Örneğin 10 nötron, 15 proton, 15 de elektrona sahip<br />olan bir atom ile 12 nötron, 15 proton ve 15 elektrona sahip<br />bir atom arasında farklılık vardır. Bunlar başka başka maddelerin<br />atomlarıdırlar ve isimleri de değişiktir. Atomun bu<br />parçacıklarının da birbirinden farklı farklı<br />özellikleri vardır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="font-family: trebuchet ms;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><span style="font-size: 100%;"> Protonlar pozitif(+)<br />yüklü olarak, elektronlar negatif(-)<br />yüklü, nötronlar ise<br />yüksüz olarak kabul edilirler. Proton ve<br />nötronlar atomun çekirdeğinde elektronlar ise<br />atomun çevresinde bulunurlar ve elektronlar hem kendi<br />eksenleri etrafında hem de atomun çekirdeğinin etrafında<br />(çekirdeğe belli uzaklıktaki bir<br />yörüngede) dönerler. </span><span style="font-size: 100%;"><o:p></o:p></span></span></div>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bazen atomlar son<br />yörüngelerindeki elektron sayılarını belli<br />sayıya(oktete-soy gazların atom düzenine) tamamlamak<br />için elektron alış-verişi yaparlar. Ve bu<br />parçacıklarından yalnızca elektronlarını alıp verebilirler.<br />Ancak <u>çekirdek tepkimesi</u> olursa diğer<br />parçacıklarını da alıp verebilirler ama o zaman zaten atomun<br />kendisi de değişmiş olur. Bizim şu an incelediğimiz durum kimyasal<br />tepkimelerde atomun elektron alış-verişidir ve bu şekilde atomun<br />adı(kendisi) ve <a href="http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/periyodik/periyodik.html" target="_blank"><u>periyodik cetvel</u></a>deki<br />yeri değişmez sadece kimyasal tepkimelerdeki davranışı değişir.<br />Normalde hiç elektron almamış ve vermemiş olan bir atomun<br />elektron sayısı proton sayısına eşittir. Atom bu durumdayken bu atoma<br />nötr atom denir. Ancak başka bir atomla elektron alış-verişi<br />yaparsa iyon durumuna geçer. Eğer nötr bir atom<br />elektron veriyorsa proton sayısı elektron sayısından fazla hale gelir<br />ve bu atomlara pozitif iyon(<u>katyon</u>) denir. Eğer tam<br />tersi olup da atom elektron kaybetmek yerine elektron kazanırsa bu<br />sefer de elektron sayısı proton sayısından fazla hale gelir ve bu<br />atomlara da negatif iyon<u>(anyon</u>) denir.</span><span style="font-family: 'trebuchet ms'; font-size: 100%; font-weight: normal;"><o:p></o:p></span></div>
cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-45888277639661204182007-10-26T01:29:00.001+03:002015-07-10T00:40:04.802+03:00KONSERVE KAPAKLARINI AÇARKEN<span style="font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB-mkaR6EFeNqjKs5Jbgq0SWx_QCg1HLES6gsXwH-3T4bblR5u9OupsXFEKnF-SeMa0e6ULMgel9grWPHoTGfSHU62OLbA36HnirwCMZQknzN0ZC2ymGwCBnYKObnZSbFhlTufRP9cPpY4/s1600-h/kavanoz.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5125407485266033138" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB-mkaR6EFeNqjKs5Jbgq0SWx_QCg1HLES6gsXwH-3T4bblR5u9OupsXFEKnF-SeMa0e6ULMgel9grWPHoTGfSHU62OLbA36HnirwCMZQknzN0ZC2ymGwCBnYKObnZSbFhlTufRP9cPpY4/s320/kavanoz.bmp" style="cursor: pointer; float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt;" /></a></span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">Konserve kapaklarını açarken kolaylık olsun diye genelde iki tane yöntem kullanılır. Bunlarda birincisi, kapağın kenarını bıçak gibi sivri uçlu bir cisimle biraz genişleterek konserve kavanozunun içine hava girmesini sağlamak. İkincisi ise kavanozu ters çevirerek kapağını sıcak suya sokmak ve kapak ısınana kadar beklemek. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;">Bu şekilde konserve kapaklarını kolayca açabiliriz ama bu kolaylıkların nasıl olduğunu anlamak için hangi bilgilere ihtiyacımız var?<br />Öncelikle konservenin açılmadan önceki durumunu anlayalım. Konserve yeni yapılırken içinde bakteri yaşamaması için kaynatılarak kavanozun içindeki hava tamamen boşaltılır. Yani açmak istediğimiz zamanda kavanozun içinde hava yoktur ve kapağın açılmasını zorlaştıran açık hava basıncı(atmosferdeki gazlar) vardır.<br />Birinci yöntemle kapağın kenarını bıçakla genişleterek kapağı açmaya çalışırken işte kavanozun içindekiyle dışındaki eşit olmayan hava basıncını eşit duruma getirmiş oluruz ve kavanozun içinde de kapağın açılmasını zorlaştıran açık hava basıncına eşit miktarda basınç olduğunda kapak artık kolayca açılır.<br />İkinci yöntemle kapağı açmaya çalışırken de kapağı yine genişleterek kapağın içindeki ve dışındaki havanın basıncını eşitlemeye çalışırız. Bu sefer kapağı genişletme işini, metallerin sıcaklık artışıyla beraber genleşme özelliğinden yararlanarak yaparız. Bu arada kavanoz de kapak kadar ısıya maruz kaldığı halde kapaktan daha az genişler(camın genleşme katsayısı metallerin genleşme katsayısında düşüktür.) kapak kavanoza göre daha fazla genişlemiş olur. Böylece kolayca açılır.</span><span style="font-size: 100%;"><br /></span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-56689622105737726742007-10-18T18:38:00.001+03:002015-07-10T00:40:45.288+03:00YÜKSEKLİĞİN, YEMEĞİN PİŞME SÜRESİNESİNE ETKİSİ VAR MIDIR?<span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc_B2fBSWh922ZxmDgb9LoeJMH0J_H_44gC-ZDi1z8BXoDxE-pbMz600v4Yyt-U8MgUhxzrzwMwSPrRys4eympKFzysJ36HYNv5YrAr26XsPLEgjVNuZIwEF2txtDqsdBoGEho7PXIonW8/s1600-h/tencere.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5122702329826046050" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc_B2fBSWh922ZxmDgb9LoeJMH0J_H_44gC-ZDi1z8BXoDxE-pbMz600v4Yyt-U8MgUhxzrzwMwSPrRys4eympKFzysJ36HYNv5YrAr26XsPLEgjVNuZIwEF2txtDqsdBoGEho7PXIonW8/s320/tencere.bmp" style="cursor: pointer; float: left; height: 162px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 117px;" /></a></span><br />
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;">Yemek dağ başında mı daha çabuk pişer yoksa deniz kenarında mı?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;"><o:p> </o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;">Ağzı açık bir kapta pişen yemeğin pişme süresi içindeki suyun kaynayıp kaynamamasına bağlıdır. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;">Örneğin, önümüzde iki kap olsun ve bunların ikisinde de aynı yemek aynı su miktarı içinde pişiyor olsun. Bu kapların ikisi de aynı sıcaklıkta oldukları halde bazı fiziksel şartların farklılığından dolayı kaplardan birinin içindeki su kaynamaya başladığı anda(bir sıvı kaynamaya başladığı anda hal değiştirme anındadır ısı almaya devam eder ancak sıcaklığı artmaz, aldığı ısı sıvı içinden tanecikleri kopmasına yani buharlaşmaya harcanır.) diğeri daha ısı almaya devam etse yani hal değiştirme durumuna gelmese yemek tabiki ısısı artan kapta daha çabuk pişecektir. Çünkü orada kabın aldığı ısı buharlaşmaya değil yemeğin pişmesine gider.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;"><o:p> </o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;">İşte bize aynı sıcaklıkta olup da suyun birinde kaynayıp diğerinde kaynamayacağı şartları sağlayacak olan durum ise açık hava basıncıdır. Açık hava basıncı ne kadar az ise suyun tanecikleri yüzeyinden o kadar kolay kopabilir yani kaynamaya o kadar kolay başlayabilir. Bu durumda da açık hava basıncının az olduğu yerde ocaktan alınan ısı suyun kaynamasına gideceği için yemek daha geç pişer. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;"><o:p> </o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;">Yemeğin daha çabuk pişmesi için suyun kaynama noktasının(kaynamaya başladığı sıcaklığın) yüksek olduğu yerde bulunması gerekir. Bunun için de suyun taneciklerinin suyun yüzeyinden daha zor kopmasını sağlayan açık hava basıncının yüksek olması gerekir. Bu durumun görüldüğü doğal ortam da deniz seviyesidir. Yani yemek deniz seviyesinde yüksek dağ başlarına göre daha çabuk pişer. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large; font-weight: normal;"><o:p> </o:p></span></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Düdüklü tencereler de bu bilgiye dayanarak yapılmıştır. İçten ve dıştan hava geçişini engelleyen kapağı sayesinde tencerenin içindeki basınç artar yemeğin suyunun kaynama noktası da buna bağlı olarak artar ve yemek düdüklü tencerede diğer tencerelere göre daha çabuk pişer</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-14084114163494089432007-10-10T01:06:00.001+03:002015-07-10T00:41:12.414+03:00KAR YAĞINCA YOLLARA NİÇİN TUZ EKİLİR?<span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEin9t5coTNv2mrcOrKA-PWZuHjgXFqnc6bk899CR1G-4wZJGgAN6br3oJFLDegCVScqd-sej2kEiCEO4eMAvnbC4pFPsWW3Oxv9LxFoZQmQLpWTFdt3H1wdqxkUskTbWdAErgZI7Zj1wKey/s1600-h/kar.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5119462965895251970" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEin9t5coTNv2mrcOrKA-PWZuHjgXFqnc6bk899CR1G-4wZJGgAN6br3oJFLDegCVScqd-sej2kEiCEO4eMAvnbC4pFPsWW3Oxv9LxFoZQmQLpWTFdt3H1wdqxkUskTbWdAErgZI7Zj1wKey/s320/kar.bmp" style="cursor: pointer; float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt;" /></a></span><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: large;"> Kışın kar yağdığı zaman, eğer hemen erimez de birkaç gün kalacak olursa büyük şehirlerde ulaşım açısından oldukça sorun yaratır. Hatta bir de erimeye başladıktan sonra tekrardan donarsa yollar buzla kaplanır araçlar zincirsiz ilerleyemez hatta bazen hiç ilerleyemez. </span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: trebuchet ms; font-size: large;">Aynı durum yolların haricinde evlerimizde de olabilir. Örneğin kapımızın önü bu şekilde geceden don tutar ve biz de farkına varmadan basarsak düşüp bir yerimizi kırabiliriz bile. Kar yağışından dolayı yaşanabilen bu tip olumsuz olayları en aza indirmek için alınabilen bazı önlemler vardır. Bunlardan bir tanesi yollara tuz atmaktır. Don tutan büyük yollara özel araçlarla, küçük yollara küreklerle tuz atılmaktadır. Hatta bizler de evlerimizin önlerine, açıkta olan merdivenlere tuz atıyor olabiliriz. Atılan bu tuz don olayının olmasını bir miktar da olsa engellemektedir. Tuz atmak don olayını yani suyun donmasını nasıl engelleyebilir. Yani bunun açıklaması nedir? Burada bilmemiz gereken bir sıvı madde içerisinde başka bir madde çözündüğünde bu sıvının donma noktasının nasıl etkilendiğidir. (Donma Noktası: Sıvının donmaya başladığı sıcaklıktır.) Eğer bir sıvının içerisinde bir madde çözmeye başladıysak bu çözdüğümüz madde(tuz) ile çözücü olan maddenin(su) molekülleri(tanecikleri) arasında küçük miktarlarda ısı alış-verişi şeklinde meydana gelen ortaklıktan dolayı sıvı maddenin donması için sıcaklığının daha fazla düşmesi gerekir. Eğer sıvı içerisinde çözünmüş olan maddenin miktarı yeterliyse sıvı maddenin o ortamdaki mevcut sıcaklıkta donması engellenmiş olur. Kışın arabaların radyatör suyunda da antifriz denilen madde arabaların içindeki su donmasın diye kullanılır. </span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6272071597216438947.post-42548657430102281962007-10-01T17:07:00.002+03:002015-07-10T00:41:36.276+03:00DENİZDE DALGIÇLARA VURGUN OLAYI NASIL OLUR?<span style="font-family: trebuchet ms; font-size: 100%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf80sa8gnl1-3yrf7PeIDclBLMySw4vb2Gv5gSDlc7JBVvdNSx5rpz8UY7EAJqb-yBXSFkP-RLxJDvyl2zFwT_uaV7UJ9b27C-kZhdpYfhjezJR_PPLx135rPASjSb61flvEwa5A9xy2dA/s1600-h/dalg%C4%B1%C3%A7.bmp" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5117880661548544994" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf80sa8gnl1-3yrf7PeIDclBLMySw4vb2Gv5gSDlc7JBVvdNSx5rpz8UY7EAJqb-yBXSFkP-RLxJDvyl2zFwT_uaV7UJ9b27C-kZhdpYfhjezJR_PPLx135rPASjSb61flvEwa5A9xy2dA/s320/dalg%C4%B1%C3%A7.bmp" style="cursor: pointer; float: left; height: 155px; margin: 0pt 10px 10px 0pt; width: 201px;" /></a></span><br />
<div align="left" style="font-family: trebuchet ms; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: 100%;"> </span></div>
<span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"> Bu olayı anlaya bilmek için önce gazların sıvı maddeler içindeki çözünürlüğünün hangi fiziksel etkilere göre nasıl değiştiğini bimemiz gerekir.</span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /><br />Gazların çözünürlüğü basınçla doğru, sıcaklıkla ise ters orantılıdır. Yani gazların üzerine uygulanan basınç artarsa sıvı madde içerisinde daha çok gaz taneciği çözünür, basınç azalınca ise çözünen gaz taneciği azalır ve tanecikler sıvının içinden çıkarlar. Sıcaklıkta ise tam tersi sıcaklık azalınca gazların çözünürlüğü artar, sıcaklık artınca da gazların çözünürlüğü azalır.<br /><br />Biz bu olayda suyun derinliklerine dalmış olan dalgıcın damarlarını içinde belli miktarda sıvı(kan) ve gaz(azot gazı) bulunan kapalı bir kap gibi olduğunu düşünelim. Bu durumda derinlerde yüzmekte olan dalgıcın damarlarındaki azot gazı yüksek basınçtan dolayı çözünmüş durumdadır. Eğer bu dalgıç derinlerden yukarıya doğru hızlıca çıkarsa damarlarında çözünmüş halde bulunan gaz da aniden kanın içinden çıkıp gaz hale geçecektir. Hem de gaz hale geçerken çaydanlıkta kaynayan suda olduğu gibi kabarcıklar yaparak gaz hale geçer ve oluşan bu kabarcıklar aşırı miktarda olduğunda kanın damarlarda akışını engeller ve kanın akışını durdurur. Bu olay dalgıçların agır yaralanmalarına hatta ölümlerine sebep olur bu olaya vurgun olayı denir.</span>cekirdekhttp://www.blogger.com/profile/17400400107749750486noreply@blogger.com3